1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
980
Okunma
Gençliğin kıymetini bil sonra dövünürsün boşa
Fırsatları değerlendir günlerini dolu yaşa
Nasıl oldu anlamazsın ihtiyarlık gelir başa
İş işten geçtikten sonra başını vurursun taşa
Önce dişlerin dökülür ekmeği çiğneyemezsin
Ağzın hep kapalı durur doyasıya gülemezsin
Gözlerin de seni satar gözlüksüz yürüyemezsin
Evde çoluk çocuğunu ayan beyan göremezsin
Beş basamak merdiveni bir solukta çıkamazsın
İkide bir başın döner yaslanacak yer ararsın
Gece romatizman tutar deliksiz uyuyamazsın
Sabahları yatağından uzun süre kalkamazsın
Bembeyaz olmuş saçını yolup da atmak istersin
Yüzündeki kıvrımları sakal bırakıp örtersin
Bumburuşuk gerdanını hazine gibi gizlersin
Yazın ortasında bile boğazlı kazak giyersin
Beynin çok yavaş çalışır hayal bile kuramazsın
Öğlen yediğin yemeği akşam hatırlayamazsın
Kulakların sağırlaşır çabuk algılayamazsın
Sana söylenen her şeyi iki tekrarda anlarsın
Yediklerin hep gaz yapar sık sık karnını tutarsın
Etrafı kolaçan edip fırsat bulunca salarsın
Belini doğrultmak için uzun bir kuşak dolarsın
En son ne zaman çalıştı asla hatırlayamazsın
Alınganlığın çekilmez her şeyi tersten anlarsın
Birdenbire sinirlenir gördüğünü azarlarsın
Huysuzluk sana yapışır her lafı kaldıramazsın
Gençler sana savaş açmış saldırıyorlar sanırsın
Bazen yaşamak yük gelir gözlerin toprağa bakar
Ölsem de kurtulsam dersin nefes almak bile yorar
Azrail’le dost olursun ikide bir gelir yoklar
Maç çoktan sona ermiştir bunlar artık uzatmalar
Gençliğin kıymetini bil sonra dövünürsün boşa
Fırsatları değerlendir günlerini dolu yaşa
Nasıl oldu anlamazsın ihtiyarlık gelir başa
İş işten geçtikten sonra başını vurursun taşa
Ali ATA