Ölü Sevici Kent Hikayeleri / SahipsizSunu... Karanlığın aydınlıkla sevişmesiydi gözlerin... İyi ve kötü, Doğru ve yalan gibi, İçimizde habis bir tümör gibi büyüyen Yokluk yalanlarına sığdırmaya çalıştığımız Aslında az biraz umut besleyen çaresizliğimiz gibi, Karanlığın aydınlıkla sevişmesi gibiydi gözlerin... 1. Kimliksiz bir tren garının Gölgesine sığınmış yalnızlığının içerisine çekilmişken bedenim Hasret nidaları atarken buldum kendimi. Çırıl çıplak ve toprak soğukluğunda şimdi ellerim. Yüreğimi yüreğine vakfettiğim günlerde Üç parça sevda biriktirmiştim gözlerine Kadınlığımdan Anaçlığımdan Ve çocukluğumdan pay biçip... En çok çocuk gülüşlerimizi eksiltmişler, Biriktirdiklerimi ne yaparsam yapayım yetiremedim. 2. Dağ yamaçlarına yaslanmaktan bahsederken bir yarım, Diğer yarım ardında bıraktığın yankılı sükûneti sindirmekte. Ellerimle açıyorum yollarını Ölü sevici bu kentin sokaklarında biriken yalnızlıklar Deliliği işaret etmekte... 3. Boyumla bir büyüyen ateşlere atıyorum Üstümden sıyırdığım insanlığımı, Ellerimin dokunduğu her suret dökülürken pul pul Bronz hayallere dalarken gözlerim Asılacak hiçbir bakış bırakmıyorum arkamda Bereketi yalancı bu kentin... 4. Kimsesizlik bir kaderse eğer Ve ben doğuştan zina veledi olarak anılmışsam Ve hiçbir güzel hatıraya sebep değilse renklerim, Karalara bürünüşüm çok görülmesin; Ruhumun arsız yansımasıdır Sebepsiz değil bu renksizliğim. 5. Kendimi kanatmaktan vazgeçmeye çalıştığım günlerin Çetelesini tutmayı başardığımda, Karşıma çıkan duvarın yıkıntıları arasında kaldı suretim. Aynaların yalanına kanma mecburiyeti de kalktı ortadan, Artık yalın halim hüküm sürmekte, Mahkûmiyeti bitmeyecek, Kendime inşa ettiğim hücrede çürüyecek Sebepsiz hallerim. 6. Kim bilebilir ki; Belki de zaman Aşkın kokusunu barındıran zamanları cımbızla çekme zamanı. Körelmiş ve zincirlenmiş tüm duygularımızın inadına Yasaklanmış elmanın çekirdeğinden feyz alıp Köküne kibrit suyu dökülmüş bir hayatı yeniden yeşillendirme zamanı. Ama; Adı ne olursa olsun Günahın içine gizlenmiş sevabı Susuzluğun içine sığdırılmış ummanı Sen ne dersen de Karanlığa sevdalanmış aydınlığı Yaşatma zamanı. Zaman belki de Öksüz kalmış bu ruhu Sahiplenme zamanı... Eylül’2009 Aydın... |
Ruhumun arsız yansımasıdır
Sebepsiz değil bu renksizliğim.
İşte bu paraf, şairin özü ile zıt düştüğü bölümü şiirin, ki bu ruh mavi, kırmızı ve sarı. Geriye kalan renkleri katıştırmak ise fırçanın hüneri.
Renk ilminden anlamayan hep kara görür Aylin, o da tek taraflı bir kusurdur.
İyi ki varsın.