Dosta Mektuplar l
Çok sevgili dostum, haberler çetin,
Hastalık tüm köyü, kırdı ve Hafız. Kafayı oynattı, Güllünün Metin, Gönül defterini, dürdü ve Hafız. Kel Hasan cin çıktı, verdi övüdü, Gölge yapar diye, kesti söğüdü, Sümüklü bebeler, çoktan büyüdü, Adam sırasına, girdi be Hafız, Senem ablam hala, bekler erini, Delhasan eliyle, saklar kirini, Yüz derdin içinden, hangi birini, Daha bu saydığım, dördü ve Hafız. Kötü kız dünyadan, aldı hevesin, Yüz yaşını geçti, ölecek kesin, Bu gönül o kıza, nasıl git desin, Bu yürek o kızın, yurdu be Hafız. Pazarda rastladım, sevdiğin kıza, Gözün aydın hadi, vermişler rıza, Selam söyle dedi, o hayırsıza, Hali hatırını, sordu be Hafız. Yeni muhtar acar, işin hamisi, Her biri azaymış, dayı emmisi, Dere mahallenin, eski camisi, Ne komünistleri, gördü be Hafız. Şaka derken bıçak, girdi buruna, Yazık ettin Ahmet, küçük toruna, Ne için efendim, bir hiç uğruna, Ahmet gardaşını ,vurdu be Hafız. Yok efendim neymiş, oyun davası, Ne imiş efendim, koyun davası, Bitmiyor arkadaş, köyün davası, Mahkeme yirmi yıl, sürdü be Hafız. Muhtarın en küçük, buldu dengini, Büyük kız büyüdü, açtı rengini, Soygunda saf tutan, köyün zengini, İmamın önüne, durdu be Hafız. Durdu iş görmekten, Ersinin beyni, Ticaret erbabı, servetin gaynı, Bildiğin üzere, anam hep aynı, Bitmiyor kadının, derdi be Hafız. Kahıroğlan sessiz, gönül ölüyor, Bakıyor yüzüme, sade gülüyor, Ne cilve biliyor, ne naz biliyor, Bu sevda kalemi, yordu be Hafız. Deliyle yaşamak zordu be Hafız |
Ne imiş efendim, koyun davası,
Bitmiyor arkadaş, köyün davası,
Mahkeme yirmi yıl, sürdü be Hafız.
Tebrik ve takdirlerimi sunuyorum
Yalnız birinci ve üçüncü kıtalarda kelime hatası olmuş
Vesselam