Ah Zerya/BozbulanıkŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir avuç suya istinaden sustuklarımız.
Ah zerya,
Gönlümün çocuksu trenlerine Uzaklardan bakanım Sesimin buğulu hüznü Akıbeti berdel yazgım Kalbimin mavi yıldızı Soluğumun bekçisi Kurşun sözlü yağmurum Tam şuramda Sol yanımdan koşanım Yüreğine müebbettim sel sebilim Ömür badıma kasteden gök benizlim İncitme efganımın leyli sevinçlerini Yüreğimin buğusunu serdim dalgalarına Ruz-i vuslatımda bozlağımsın sen zerya... Ah zerya Köle ruhlu göçlerimin hünkârı Cefana vurgun gümüşten sabrım Şiddetinde münzevi çığlıklar kopardığım Dumanında küllendiğim efkârım Kahve gözlü hicranına revanım Gününe keder sürdüğüm Kınamın solgun suskusu Sırtıma şehirleri yükleyen Ay ışıklı seyrini bilediğim Martı çığlıklarımı tufanına döktüğüm Asi mavisin zerya... Ah zerya Mührünü taşıyorken yürek ucumda Ve devriliyorken bir hüseyni sızılarıma Yapayalnız ve ağlak Umanının katresinden ırağım Senin kadar yorgun yaşlarım Senin kadar gün akmayan al duvaklı kederlere dalışım Dehlizinde sararıp cesetlendiğim Hazal duruşlu baharım Ömrü cefadan geçen gün yakışlım Dilzarıma ağıtları harlayan Ruhsar-ı perişanım Damlaların karışır damarlarıma Sana kapanır gözlerim Sana kapanır zerya... Ah zerya Ab-ı hayat gülümse ağrılarıma Alnındaki çiziklere yaz benimde adımı Çoğul hasretini çek seherlerimden Ölüme karala beni zerya Mecnun ol sessiz, perişan İnceltme suskunluğu İmlâsı bozulan mısralarda Öfkene katık eyle sendeki beni Küskünlüğün okşamasın kalbimi Esrik bir cümle kur sahillerime Islak bak bana Yalan da olsa zerre d/ol zerya... Ah zerya Sahna meftun Sana muhtaç Sana aç Sana kalabalık düşler ve dalgalı hüzünler Kelamımın didarı Sanadır ahu zarım Devri şehrin sükûtunda sanadır intizarım Yüreğime mezarları kazanım Yosun tut sen kırıklarıma... Fısıldasın dalgaların kulaklarıma Mavi miyim yeşil miyim al mıyım? Leyla mıyım şirin miyim aslı mı? Fısılda kulağıma adımı selamla beni zerya Ah zerya Seninle doğmak vardı hayata Bahtımın yokuşunda hep geceye kalmadan Bire bin katmadan deste deste hüzünler Sarmadan ömrü köpükten menevişler Yedi düvel başaklanmak vardı uykularına Kıyılarına mendiller sallamadan Bahar dökül sevilerime Dil bestemde figan okutma bana Sana lâl, Sana bitap, Ve yalnızca Sana beyaz kefenim Tutsağındayım zerya... Ah zerya Sözlerin tütün suslu Gözlerin puslu bakar Istırabın dökülüyor pabuçlarıma Sen’deliyorum zerya Kırmızı sularla köpürme yarınlarıma Leyla dağlarımın mavi çiçeği Üç öğün seni nefeslenir damlalar İçimde avare bir ben Hep seni yıkar Cinas çeker kapanmayan yaralar Ruhumun gömleğine sığmıyor sessizliğin Sana poyraz akar viran olası şivan Ahdimin vaveylasını sus/ma bana Sus/ma ölürüm zerya... Ah zerya Sözlerin hicran Sözlerin hüsran Sözlerin gözlerime sığmayan ayrılık b/elası zerya Söyle! Söyle! Hangi yanlış saatin akrebindesin zerya ... 02.04.2010 |
Sözlerin hicran
Sözlerin hüsran
Sözlerin gözlerime sığmayan ayrılık b/elası zerya
Söyle!
Söyle!
Hangi yanlış saatin akrebindesin zerya ...
Şiirin seslenişi candandı,bu duygu yansıdığı için hissederek okudum şiirin içine girebildim.
Biraz hüzün bıraksa da yüreğime okuduğuma değdi doğrusu.
Tebriklerimle.