KIRGINIMHer sabah üzerime arsızca doğan güne Görevini yapmayan kıvrımına tüllerin Bakmadan şem-i ömrün titreyip söndüğüne Yastığımın üstüne dökülen kâküllerin Bunaltıcı sabahın balkırına kırgınım Umudu dünden yiyen her yarına kırgınım. Gün doğarken yuvada ötüşürken serçeler Yerden ölüm toplayıp haykıran sözlerime Bileğimi sıkarken demirden kelepçeler Güzelliği hoşluğu görmeyen gözlerime Rutubetten sızlayan bu bedene kırgınım Öfkelere düşüren her nedene kırgınım. Aklına düştüğünde seccadeye uzanıp Allah deyip her gece gün boyu unutana Yaptıkları sonunda yanında kalır sanıp Hakkımı ekmeğimi yan cebinde tutana Huzur içinde yatan riyakâra kırgınım Beni böyle söyleten hükümdara kırgınım. Hicabından arından kızarırken kâğıtlar Harflerden hiç korkmadan dedikodu yazana Elindeki çakıyla çalışan aklı kıtlar Üşenip yorulmadan çukurumu kazana Menfaat için gelen hainlere kırgınım Beni sırtımdan vuran lâinlere kırgınım. Ben griyi yaşarken onlar neden renk renkler Yıllarca okşadığım çiçekler de düşmanım Mağlubiyetle bitti geçirdiğim tüm cenkler Derin çizikle doldu yüzüm, alnım her yanım Üç elmayla son bulan öykülere kırgınım Fıkır fıkır oynatan türkülere kırgınım. Neden çabuk söndü ki benim hayat kandilim? Gece şehirden vuran ışıklara kırgınım Neden şiir okumaz diken olası dilim? Şaire, ozanlara, âşıklara kırgınım. Kırgınım oğluma da kızıma da kırgınım Günahsa da kabulüm yazıma da kırgınım. |