Koruk SuyuŞiirin hikayesini görmek için tıklayın derin felsefe...
Pişmemiş yürek gibi hamdın aslında sen Vurunca başına tokmağı Her kılıfa girersin ezilerek Kızdığında sirke Piştiğinde bal olursun Vakitsiz öterse horozun sesi Vurursun ekşiliğini dışına Buruktur damarlarında ki kan Önce acıtan Sonra ağızdan salyaları akıtan Tuz, sarımsak, birazca acı biber Dildeki pası, yürekteki yası soğutan Koruk turşusu… Heyhat! Yine bahar yine yaz geçti çıplak ayaklarından Eylül kurmuş turşusunu keskin sirke küpüne zarar bu dünya Hala asma yaprağında saklı kalmış Gün kızılı yalamış esmerliğini Sepetimde renk renk üzüm Raylarda şimendifer Mey-i şaraba eşlik eden Su akar mecrasından Şırasıydı helvası; Posa bırakan hayatın deminde! Öyle iyi, öyle güzel ki… kafam Sabır içtim koruğun şerbetinden! Ümmü AŞCI |
selamlarımla