...
sirenler dökülüyor alevlere
sirenler akıyor damarlardan allı morlu güller paslı ellerde saçını başını yoluyor analar ay tutuluyor güneş tutuluyor sirenler dolanıyor seralarda yonga oldu, talaş oldu saman oldu ziynet kara kafa mankafa kıllar dökülüyor çıplak omuzlara anlık sevinçlerde tuz-buz galata yüksek kaldırım, beşlik simitler demode kardelenler budanıyor en ücra köşelerde sevdasız sevişmeler çoğalıyor nefes nefese uçana kaçana ağızlarda salya süt taslarında sidik pedofolia ağustos ortasında kar kir saçaklarında şölen sofralarında şeref-namus-vicdan toz duman irin dudaklarında heves emziriyor nefsin döşeği erdemsizliğin yalazında haşlanıyor tin yalan yalan yalanan çarşaflara sıvanan baldır baldıran menüde kebap, tavanda anason, bıyıkta lekedir şarap peçeteler kan ağlıyor ham hum şaralop acı yiyenler acıyla döllenenler çoğalıyor doğuyor okyanus dolusu kara uçurtmalar tenine sonbahar gizlenen sararmış taze yapraklar uçurum yüzlü çocuklar uçurum sözlü rüzgara çığlıklar bırakıyorlar bir kasığında ateş bir kasığında kükürt doğum sancısı çekiyor insanlık insan işgal altında rahimlere ağulu yarınlar düşer bin ağız, bin diller eğreti kimlikler uyluk kemiğinde gezinir rotasız gemiler köyden kente, kentten kızıl ötesine kara izler eşikler aşındı, kilitler yalama kapılar ardına kadar açık silindi baba ocağı yaşamın belleğinden unuttu gün, gün olduğunu onuru kemirilmiş ay doğdu paramparça döküldü üstümüze gece utandı geceliğinden ağlatan türkülere sığınıp analar yudumluyorlar şafağa soyunmuş yıldızları soluklarında kar kokuları sızılı susmalar kurtarılıyor göçük altında hiçbir yara benzemiyor bir başka yaraya şimdi paslı dilinizle kimliksiz göndere çekmeyin ahlak bayrağını kırmayın zemberekleri, kanırtmayın ıssız özün kabuğunu yarınları kanayan ana kucağıdır zaman tanrılar kapayın ağzınızı söz bitmiştir Müsadenizle, 10 temm. 2010 |