BEYOĞLU'NDA (9)
Taksim’de başladı
Birdenbire. Gençlik aşkımı görünce Maziden gelen fırtınalar. Nasıl dayanır Bu yürek, duygular. Sarmaşık gülleri olurduk Atlas Pasajı’nın önünde. Bir külah dondurma yetmezdi İkimize. Lale Sineması senin Fitaş Sineması benimdi Mutluluk Hep İnci Pastahanesi’nde Yüzümüze gülerdi. Buz gibi limonataları İstiklal Caddesi’nin ortasında Yudumlardık. Uzaktan göz kırpardı Çiçek Pasajı; Ona da aşinaydık. Kaç kez ayrılıp Barıştığımıza şahittir Galatasaray Lisesi. Orada Hala duruyor, Mazimizin külleri. Girmeyi hiç istemezdin Haçopulos Pasajı’na. Biliyordun ya Eskiden Bir Rum kızını sevmiştim Orada. Maziden gelen fırtınalar; Beni Tünel’e savurdular. Ne acıdır, Fırtınadan sonra yoktur beklenti. Hemen peşinden gelir Aşk yenilgisi. Dönsem mi Taksim’e geri. Gençlik aşkım bekliyordur belki. Sıkı tut beni Sarıp sarmala, Bırakma hiçbir yere. Damarlarımda geziniyorsun, Yaşam çınarımsın, Büyük ve ulu. Ne olur bırak kollarında öleyim Beyoğlu… |