Yalnızlık Sonbaharından Kalma Düşlerim
/...Sonbahar giderken sararmış yaprakların ardından
Bir zemheri çarpıyor gelinliğinin beyaz şeridine Yol yürürken cinayet mahaline doğru Yüz görümlülüğüm " ayrılık oluyor " Kertildiğim düşlerime Şimdi sen çıksan gökyüzünün en hüzünlü yüzünden Sabah olmasa mesela Güneş sen diye doğsa Yalnızlık yakışır yüzümün görünmeyen kısmına /... Utangaç bir çocuk koşuyor gecenin en karanlık tarafından Şimdi bütün karmaşık düzene isyanım var Annemi çok severdim , hala seviyorum Zaman onu geçmiş eklerine gömmüş olsa bile Tel örgüsü çekilmiş acının karanfil gardiyanlarında Salkım söğüt gölgesini cennet sanan kukla misali Dolanıyorum işte aynı mezarın musalla taşında Bir rüzgar itmesiyle uyuşuyordu tenim Kentin solgun yüzü karşılıyordu Sarhoş bir hüzün çarpıyordu yüzüme Fahişe olmuş bir bank denize karşı Üstüne çıkan çıkana Şimdi ellerim nasırlanmış köşelerinde Acıya dair ne varsa yazmıyor inadına Görsem dahi acımıyorum inan artık "aşk" denilen muammaya Bakışlarım zifiri bir karanlığın katili gibi Kendi cinayetimin tanıklığını yapıyorum karşı komşuma Cennetten alıntı sayıyorum mutluluğu Herkes cehennemi tadacakmış , Demek ki cennete çok var "Anne" Ateş kökenli sözcüklerden türeme bir haykırış Şimdi kanlı dudaklarımda Üstelik tam seni özlemeye başlarken Sıtma nöbetleri tutuyorum , Titremesi gecikmiş hayatıma Bir avuç toprakta çürümeye mahkumken Çırılçıplak ihtiyar gözlerim son kez sarılıyor Küfür dolusu bu hayatın sonbahar akşamına Parmaklarım sıkıca tuttuğu kalemi Ortadan ikiye bölüyor İYi uyu Anne Geçmiş eklerinden kalma bir son söz gibi Hoşça Kal Düşlerimin katili sonbahar Muhammed YALÇINKAYA / Aşk Sonbahar Nağmelerinin Hüzün Çiçeklerinde Vuruyor Annemi... / |