ÖLÜ RESİMLERİ ÇİZİN BENİM GÖKYÜZÜME.eskiyen bir yalnızlık çökmüş mavilerime, çölleri yeşertecek kadar kuraklığım, istanbulu kesmişler toprak kokusundan, ağır, ağır karanlığın ardına çekilirken maceram, ölü resimleri çizin benim gökyüzüme, kaf dağına kalmasın bozulması büyünün, entariler giydiren akşamlar silinsin mevsimlerden, öfkemi paylaşmalıyım dehşete düşmüş bir kızıllığın süngülerinden. şimdi ömrüm bir intihar bahçesinde, gökyüzüne yaklaşan uçurumlarla budanmış, sesim vadilere urgan boyunda uzanmıyor, oysa boynumun çatırtısında gerdan kıran cellatlar, horon tepiyor. bildik ağrılarla zıpkınlanıyor kahramanlık yanlarımız bizi hala öldüremiyorlar, ölü bir farenin gözlerinden, rızık toplayan sefiller. incire ve zeytine and olsun ki, merhamet taciri olmadık, zulmün kanatsız kuşlarında bir mavi gökyüzümüz olsun istedik, çok şey mi istedik, sevda kaçakcısı olduk, mayın döşeli bir tedirginlikte, ferman süngülerden, inecek yolcu var,vefasız bir gül bahçesine dudağıma yapıştırılmış çıngıraklı bir yılan adını koyamadığım sancılar doğurmuş sürgünümü uzatan derviş yüreğim yıldızlar toplayan çoban. ölü bir kuş taklidi yapmam gerekiyor, gözümden akan ırmaklarda kurt kuzuyu yemiyor, bir kureyş akşamına düşüyorum, her gece boynuma sarılı ipten, işkencede bilal, ipte Hubeyb, kaç yanık yüreğe süt yerine kan, esneyen bir yalnızlık çöküyor gecenin cübbesinden, anlatsam bir kurtuluş harbini Şeyh Şamil’den ayaklarıma takılı firar, geçemem köprülerden, ödünç bir hayata yanmışsam, sürgün emrim göklerden. sürgünüm bir böğürtlen gibi sunulurken cellat mezelere, ey gönlümün doğurduğu akrep, öp beni gözlerimden, Kürşad soyundan değilmi bu miras, bir başkaldırı, bir isyan, dişlerimizle samanyolundan bir ülke yapacağız çocuklara, gürültülü cümleler kurup, çekip aynalardan ayaklarımızı, hüznün diyarına yolculuk,atım Burak.. yanmışsa düşlerimiz, gürül, gürül şah damarımızda, beyaz sakallarıma hummalı baharlar asıp, yürüyeceğim kıyamet duvarına, beni üşüyen sözcüklerle anlatın çocuklara. YOLUM SONSUZLUĞA. |
ey gönlümün doğurduğu akrep,
öp beni gözlerimden,
Kürşad soyundan değilmi bu miras,
bir başkaldırı, bir isyan,
dişlerimizle samanyolundan
bir ülke yapacağız çocuklara,
gürültülü cümleler kurup,
çekip aynalardan ayaklarımızı,
hüznün diyarına yolculuk,atım Burak..
yanmışsa düşlerimiz,
gürül, gürül şah damarımızda,
beyaz sakallarıma hummalı baharlar asıp,
yürüyeceğim kıyamet duvarına,
beni üşüyen sözcüklerle anlatın çocuklara.
YOLUM SONSUZLUĞA..........................................Tebriklerimi bırakıyorum şiir sayfanıza...