KAÇ KURŞUN SIKSAM ÖLÜRSÜNÜZ HATIRALAR
Artık, akreptir zaman.
Zehrini usulca zerk ederken hücrelerime, En acı şiirini yazmıştır artık yüzüme. Baharsız geçen mevsimlerin karları yağdı saçlarıma. Kanıyor güller dallarda, donan gün görmemiş tomurcuklarına. Bir leylâk mevsimi kadar mıydı sevdan leyli? Ben ayaza kesmiş ellerimle göğüslerken zemheriyi Bak... Bozkır rüzgârları geçiyor bedenimden. Zemheri aylarının yankısı gibi çarpıyor, aynalarıma. Kim aynadan bana bakan Aynalarda üşüyen kim? Sana benzemeyen sen, bana benzemeyen ben. Tırnaklarımla kazımalı bakışlarını aynalardan. Kaç kurşun sıksam ölürsünüz hatıralar? Aynalar ağlıyor leyli... Aynalar! I. Ey! Yağmur melekleri nerdesiniz, Nerede kaldı kırk ikindileriniz? Kalmadı mı gözlerime sürecek kadar maviniz? Gölgesini yitirmiş ormanım. Ucunda, göğsümden boşalttığım ölü deniz, Zıpkınlanmış albatros, Şimdi ruhum boğuluyor birkaç damla suda... Karardı bak ışıkları leyli... Bir yaralı serçe, Bir ben, Bir de defter arası kurumuş leylaklar. Söyleyin, kaç kurşun sıksam ölürsünüz hatıralar? Aynalar bilsen ne ağlıyor leyli, Aynalar! II. Durmadan dolaşıyorum geçmişin terk edilmiş sokaklarını. Geçmiş gözlerindeki celladın nefesi gibi ürperiyor ensemde. Avuçlarımda solan leylâklar kesiyor yolumu. Bir de düşlerimde üşüyen ellerin! Alıp göğsüme bastırsam diyorum. Çatal yürek olmuş hatıralar. Batıyor... Kan mı bu avuçlarımda ki yoksa leyli! Yârlar gibi yarılan dudaklarımı döküyorum şiirime. Avuçlayıp kankırmızı ellerimi kendi ellerimle, Bak gördün mü leylim? Çırpına çırpına solan leylâklara kendim sardım...! Ciğerimde, söylenen bütün türkülerin mızrabı. Ben yaralarımı yüreğimi efsunlayan, Türkülerin titreyen nâmelerine sardım. Ey! çöller kadar yandığım. Zehir damıtan vuslatın ah ettiği yar! Gelme artık gelme! Bir avuç kuru leylakla kanattım ben hatıraları Hiç bitmeyen şiirimin hüznü Gelme artık gelme! BUKET CİHAN TEMÜR TEŞEKKÜRLER profil.edebiyatdefteri.com/dj-gizemli/ TEŞEKKÜRLER Miralay |