akşam, zengin sofrasını kurarken şehrin ortasına hayallerin üzerine döküldü yoksulluk sarı bukleli saçlarıyla annesine umut olamayan mavi hiçbir zaman soramayacaktı alnına sıkılan kurşunun hesabını
sütten kesilmiş bebekler, suya hasret gelincikler beş yıllık kalkınma vaadinde
d a ğ ı l ı y o r d u !
bulutlar ağır aksak sererken örtüsünü, çaresizliğin üstüne yeni oyunlar sahnelendi yalan yüzlerde gerçek, hiç bu kadar üşümemişti…
kadın avuçlarını gökyüzüne açtığında yersiz ve yurtsuz kuşlar havalandı uykusuz gözlerinden aniden ; örtülü bir aymazlık geçti yanıbaşımızdan bakışları ölgün, teni solgundu farklı bir yanılsama taşıyordu geçmişten
umutsuzluk ince ince korkusuzluk olabildiğince, isyan ise hep aynı kimlikte
b ü y ü y o r d u !
sabır, iki sokak arası dizlerini göğsüne çekip oturduğunda kapandı demir kapılar bir daha açılmamacasına… arka planda gülümseyen ateş çocuklarınca kararlı ve keskin bir yeşilden ölü balıklar vuruyordu kıyılarımıza
gömlekte beyaz, düğmede gri yaprak, saz ve yelken çiçeği yeni yepyeni düşlerde
d i r e n i y o r d u !
insan meğer çoğaldıkça ağlarmış o halde bize neden gülmeyi öğrettin Anne..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yelken çiçeği şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yelken çiçeği şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bahara hasret dağlar ve yeşilin yetimliğinde büyüyen toprak, kırlangıcın serseri çığlığında saklanan, masumluğun doruklarında büyüyen aşka ağıtlar yakıyorlardı gelincik yağmur bulutlarının istilasındayken… Ve aşkın bedelini öderken gelincik, toprağına düşen bir damla gözyaşı onun ölüme tebessüm edişinin resmiydi… Aşkı iliklerine kadar hissederken ölüm ona dokunamazdı ki … ..................... Oldukça başarılı bir çalışma. Tebriklerimle.
akşam, zengin sofrasını kurarken şehrin ortasına hayallerin üzerine döküldü yoksulluk sarı bukleli saçlarıyla annesine umut olamayan mavi hiçbir zaman soramayacaktı alnına sıkılan kurşunun hesabını
sütten kesilmiş bebekler, suya hasret gelincikler beş yıllık kalkınma vaadinde
d a ğ ı l ı y o r d u !
çok çok güzel dizelerdi canı gönülden kutlarım....+5
şu suskun yüreğime bazı Şairlerin dalga olmuş sesleri öyle çarpıyor ki içinde zaten dalgalarıyla boğuşan ve çalkalanan ben; bir de onların dalgalarını kucaklayıp daha da alabora olup kasırgaya dönüşmüş halimle iyice ortalığı yıkıp geçmek ve hatta kıyameti kopartılırcasına yüreğimin ve de sessizliğinde boğulan çığlıklarımın avazı çıktığı kadar yağmak isteyişi herkesin üzerine öyle sorgusuz sualsiz ve hesapsızca kurtulmak isteyişi benden ne tuhaf...
ne tuhaf şey şu sessizliğin çığlığı...dalga dalga çoğalıp sonra da içine boşalması insanın...ah ne tuhah şey Şairim gözyaşlarımızın denizi oluşurken ayak tabanlarımızda; avurtlarımızdaki biriken gölden hep umut ekmek isteyişimiz solgun ve susuz kalan gülüşlerimize...
ne tuhaf şey sana anlatmak istediklerimin kendi başına buyruk dağılışı ve parça parça oluşu gözlerimin önünde...ve ne tuhaf şeydir yamasını vuramayan şu sökülmüş ve ortadan yırtılmış yüreğime bir daha hiç sarılamayışım...
ah ne tuhafdır şu kepenkleri aşağı indirilen dudaklarımın isyan bastırmak istercesine kilit vurmak isteyişi lal kesilen sözlerime...
Ha bu arada Talha beyin şiirinde bulunan seslendirme çok önceden yaptığım bir çalışma idi, yeni yapmadım onu da açıklayayım, görürsen yeni yaptığımı düşünmeyesin diye:)
:( çok üzgünüm canım evimde değilim bir aya kadar seslendirme yapamayacağım belki daha kısa sürer, ama taşınma arefesindeyim tayinim çıktı, o yüzden çok yoğunum inşallah işlerim bitsin uygun olayım, ondan sonra istediğin şiire ses olmak onur verir bana.
mesaj kutumu da bu yüzden kapattım seslendirme isteyenmler olabilir, cevap veremem diye
.....................
Oldukça başarılı bir çalışma.
Tebriklerimle.