ranza taş uyku sugeceler yağmurun içinde çiçekler büyütürken tavan arasında bir örümcek ağı rüyamda zehirledi uykuyu şu küçük çocuklar ölecek belki birazda ben kelepir bir hayat bulsam sana döneceğim baba avuçlarımı açtığım her yerde olabildiğince iri koca gözlü devler var ya sen nereye gittin ki Tanrı boşaldı kalbim yine kuytu köşelerinde kaldı izim ikimiz iki ayrı ucundan çekiştirirken şehri mecnun taşlara yaslandı ciğerlerime yürüyen duman çatı katında gül ranzalar baş ucumda bekleyen rüya kapatsam gözlerimi beladır üstüme yürür dağlar keloğlanın saçı omuzlarında anası hala ağlar bu cenderede makam hakikat denen dünya yalan yokluğunda sevgilim ranza taş uyku su |
günün seçkisini kutlarım.