37
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
3299
Okunma
Düşü sıkıp öldürdüm fark etmez saat kaçtı
Elimdeki silahım kalem adlı kıskaçtı
Düşündüm ve ağladım bütün huzurum kaçtı
Sen yoktun içerdeydin beton duvar ardında
Ne anladın bilmem ki yüreğimi yardın da.
Hangi ufukta kaldı neşe yükleyen ışık
Şimdi hicran içerim vuslata kaşık kaşık
Ne yaparım bilemem aklım karma karışık
Yalnız sen varsın inan ettiğim her niyazda
Seni anıp titrerim kışta yazda ayazda.
Gittiğin günden beri firakı yudumladım
Zehri kahretti beni kalmadı ağız tadım
Ecele koşuyorum son hızla adım adım.
Hayalime konuksun bazen de kara düşün
Neler yaptın sen bana ne olur biraz düşün.
Nasılsın rahat mısın dindirdin mi öfkeni?
Silmek mümkün olur mu alnındaki lekeni
Çıkart yüzünden artık insan renkli maskeni
Bilemezsin acını elimle ördüğümü
Çözemezsin içimde büyüyen kördüğümü.
Halimi anlatmaya biçare kalır kalem
Sana yazmak durmadan gün boyu tek meşgalem
Acır mı ayıplar mı bilemem ki el âlem
Alaylı bakışlar mı inen gökten zembille
Hançer midir vurulan zehir zemberek dille?
Her gece düşlerimden aktın içime aktın
Kor düşen yüreğimi alevlenerek yaktın
İçerideki senken sana mahkûm bıraktın
Çıkartmaya yetmiyor hayalin beni hiçten
Bilmem sen anar mısın vuslat gününü içten?
Nasıl bir anda sildin emeğini yılların
Bu gün bitmek bilmiyor nasıl olacak yarın
Ömrüme hep ziyandın nedir şimdi kararın
Tövbe edip kapıma gelip basacak mısın?
Yoksa ilmeği takıp beni asacak mısın?
AFET KIRAT
Bana resmi hazırlatan Mehmet Durak ( manzuman) kardeşime ve yorum için sevgili Kalimera’ya teşekkürlerimle.
5.0
100% (22)