ben ve cicoz sokağı
damla damla dökülüyor
gözyaşlarım, ellerimin nasırlarına parçalanmış avuçlarım susamış kulaklarım, yar sesine dar sokakların, kırılmış kaldırımlarında oturmuşum, geçen giden günleri sayıyorum nereye kayboldu dilenciler cicoz sokakta, kimler aldı gitti gecemin rengini Allahım kör olma duygusuna kapıldı gözlerim, kırılıp döküldü yerlere yari gördüğüm aynalar... yoldan geçerken kaptırıverdim yankesicilere yıllarımı açılıverdi gözlerim, dediki falcı dünyaya hoşgeldin... kuruverdim çilingir soframı cicozun orta yerine nara savurdum köşebaşındaki genç ayyaşlara... taştan yollarına uzanmışım cicozun duvarlarda belirdi sanki yarimin silüeti yok mu bu mahallenin bekçi hurşiti kanamış çıplak ayaklarım... aynamın kırıkları batmış canımın içine kabadayılarda görmüşüm, en büyük raconu saplanmış bedenime bir kaç kurşun yığılıp kalmışım kan kaybından cicozun soğuk kollarına |