Cenneti içtiğimi sanmışım
Nerede benim yılanlarım, hamamböceklerim ve akreplerim
Onlardan arındırılmış sahte bir güneşi istemiyorum ben
Anlaşmıştık, sadece gül kokusu ve nergisler için gelmemiştim buraya
Söz vermiştiniz
Ben bu bozguncularla aynı susuzluğu yaşayamam
Gideceğin yerde riya yok demiştiniz
Bu insanlar nereden geldiler
Gün kızıl tepelerin ardına çekilirken konuşmuştuk
Söz vermiştiniz
Sükutu erdem bilenler neredeler
Doğuda, batıda ve güneyde yorgun kayalar gibi susmuştum
Kim bu durmaksızın yabanıl uğultular yaratanlar

Söz vermiştiniz
Dağılmış tespih taneleri gibi bırakmayacaktınız beni bu dar avluda

Yüzümü silecektiniz
Dişlerime dokunmayacaktınız
Sahra etmeyecektiniz düşümün ülkesini
Sedef işlemeli bardaklardaki üzümün kanına ilişmeyecektiniz
Gideceğin yerde zorbalık yok demiştiniz
İp gibi suyuyla yıkanırken yaz yağmurlarının, konuştuk bunları

Söz vermiştiniz

Kula cinnet makamından ses
Kıblesini şaşırmış kızıl yüzlü iblislermişsiniz meğer



















SARP ÖZDEMİR