Çek koyusundan olsun
ay yüzlü can!
şavkı parçalanmış kirlenmiş dünya pisinden ilişkiler vurunca yüreğimize tüketir dostlukları ah yalandırlar can evimize düşen alevler gül-den dudaklara yakıştı mı isyan anarken Hak`kı yükü ağırından olmaz mı sus-ma sinem buz tutmuş taşırıyor enginleri yükseltip sesimi naz mı edeceğim çeker misin isyanlarımı gül yüzlü can gün-eş aksinde düştün sol yanıma korlarda dağlanınca ruhum soran da yoktu arayan da en zoru da şudur ki anlayan bile... kilitledim kapılarımı telaşlı yolcular şimdi bilinçsiz vurulur tokmaklar paslı demirden, nasıl acır-ım hisset gönül bu a ç a m a m aç deme sakın ha! tezinden gidişe elvedasız alıştım buruşturup gül gamzelerimi yaşlarımdan utana, sıkıla düşerim izsiz gölgelere bin pişman ağlarsam iç çeke çeke izimi sürer misin ey can eşkıyalar geçti gölgelerimden onlar bile vuramadı sırtına ganimetlerimi ne cevherlerdi oysa ki dağlarda izi sürülen göremediler ! korda yanardı bu yürek insan gibi insan didinen, didilen değil hasretim sevgiye, kavrula kavrula susaya susaya su-ya okkalısından bir tekme olur mu düşene çocuklarımız ah ! o kimsesiz sokakları en iyi tanıyanından çırpınan yanları üşür kanaya kanaya, kırılgan düşer, köprü altlarına hani var ya insan olmaya çalışan dedim ya daha ne pırlantalar in-cin-diler yükü dünyada ağır göçerken ahirete hafif mi anlayan var mı anlar mısın kader deme sakın ha can! çek çek can çek beni can çek demini bulsun bu dostluk çek yoldaşım, sırdaşım diyen tek sen mi olursun can dost kardelen ! sus koyusundan olsun! ...... derinden bu sessizlik, anaforların bağrında bizi boğsun ! Sude Nur Haylazca |