MİSKETLERİM KALMIŞ AVUÇLARIMDA
Ve şimdi gecenin son saatleri ölüyor dudaklarımda
Şafak Söktüğünde defnedeceğim bu gece ellerimde ölenleri Ve bir sıra kül savuracağım Esmeyen seher yeline Yakmadım bu gece göğün lambalarını Yıldızlar isyanda Ay ise çoktan bana Sitemde Yakmadım bu gece yalnızlığımın tek dostlarının ışığını Ellerimde uzun bir son mektubu Her mısra ya kan damlamış ve her kandamlasında bir ben ölümü bırakmış Son düşen yağmur damlası mazgallarda çamura karışalı Çok oldu Ve son şairi bu şehrin göç edeli Çok oldu Şimdi bir ben kaldı Bir de hatıralar Adım başlarında aheste köpekler havlıyor Sokak kedileri titriyor Sabaha karşı bir mayıs soğuğunda Ayak bileklerime takılı kalmış prangalarım Mil çekilmiş gözlerim de Ahu de bir seyrin nefesi Ve Geceye düşmüş Bir şiirin son nefesi Misketlerim kalmış avuçlarımda (S.Ş) mekansız |
Başaramadım kirlenmeyi...
değiştiremedim kimseyi
Kendi içimde yaktım artık ışıklarımı
Sığındığım karanlıkların parlatan o ışıklarını
ne ay'ı ne yıldızı da istiyorum artık..
Kapının önüne koydum geçmişin tüm hurdaya çıkmış emanetlerini.
''ben/'den'' içeri kaldım şimdi
İçimde bıraktınız tüm heveslerimi büyüdüm de ne oldu..Karışamadım bulanık sulara
uzaktan seyretmek bile beni yordu.
Hatıralarım ayaklarıma dolanmasa..Bıraksanız beni rahat
Asla, asla kurban vermeyeceğim size çocuk kalbimi ...
Buyrun siz büyüklüğünüzle övünün hazine sandığınızda çoğaltın menfââTtlerinizi
Beni misketlerimle rahat bırakın....Gibisine veryansındı şiiriniz.
Maneviyatınızın kırılmaması ve içinizdeki o masumiyetin; ayaklarınızda sürüdüğünüz
o prangaların paslı kilidini biran evvel kırması dileklerimle ,
Saygılar_____