Ağır ağır gidiyorsun işte parmak uçlarımdan... Sessizliğin hakim hayatıma,duyamıyorum.. Biliyorum ki sona tek bir adım kaldı artık... Sen usul usul gittikçe,ben her adımda biraz daha yaklaşıyorum Ölüm denen gerçeğe.. Ve bu kez daha bir eminim kendimden Karanlığa gömüleceğim... Ölüm gözbebeklerimden akıp geçecek Umarsızlığın içinde umrumdan taşıyor alkole yatırılmış aklım Hatırlıyorum da...o gün geceye varmadan ölmeliydim.. Birlikteliğimizin bilmem kaçıncı yılı.. Ya da birlikte olamayıp ayrı diyarlardan birbirimize seyre daldığımız Bilmem kaç yıl... Siyah beyaz bir türk filminden çıkma ayrılığa şahit iki karakter.. Tam bir çıldırış tadındaydı her şey.. İşte o gün geceye varmadan ölmeliydim ben... Parmak uçlarını hissederken bedenimde.. Solukların kulaklarımda inlerken Ve doğmamışken daha ay gökyüzünde Kahkalarımız uçuşurken semada Her şeyi bırakıp kollarında can vermeliydim Öyle yüzümde kalmalıydı gülüşün Hiç gitmeyecek gibi.. Nefesimi bırakmalıydım dudaklarına son kez Mutluluktan delirmemek içim delirmiştim halbuki o an Aşk kargaşasıydı bu Şakağıma dayadığım senin dudaklarındı Öp diyordun Gülüyordum Çocukça inatlaşıyordum Neden o mutlulukta kapamadım ki gözlerimi sanki??
Bilmem kaçıncı kez Ve bu defa bir son Kırık dökük binlerce anı diz çökmüş önümde ’bırakma’ diyor..bu bir kahrediş..
Yüreğime ellerini bırak olur ya belki üşürüm Ya da git ne de olsa sen ısınırsın başka tende
Umursamazlığımdan vurdun beni en olmadık bir anda Bedenimin her yerinde hissettim yokluğunun acı zehrini Sustum ,suskunluğumla öldürdüm kendimi Meğer ne eksik yanımız kalmış hayata dair Ne kadar tanımış ki bu deli divane aklım seni Sebepsiz bir sevda Bir yazgının bedeli Gözlerim kadar kara Şimdi ayrılık vakti Kırgınım sevdaya Seni benden alana
Mutluluktan ölmeliydim o gün geceye varmadan... Yorgunum sessizliğinle ört üstümü Uyumam lazım...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÖLMELİYDİM... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖLMELİYDİM... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ağır ağır gidiyorsun işte parmak uçlarımdan... Sessizliğin hakim hayatıma,duyamıyorum.. Biliyorum ki sona tek bir adım kaldı artık... Sen usul usul gittikçe,ben her adımda biraz daha yaklaşıyorum Ölüm denen gerçeğe.. Ve bu kez daha bir eminim kendimden Karanlığa gömüleceğim... Ölüm gözbebeklerimden akıp geçecek Umarsızlığın içinde umrumdan taşıyor alkole yatırılmış aklım Hatırlıyorum da...o gün geceye varmadan ölmeliydim.. Birlikteliğimizin bilmem kaçıncı yılı.. Ya da birlikte olamayıp ayrı diyarlardan birbirimize seyre daldığımız Bilmem kaç yıl... Siyah beyaz bir türk filminden çıkma ayrılığa şahit iki karakter.. Tam bir çıldırış tadındaydı her şey.. İşte o gün geceye varmadan ölmeliydim ben... Parmak uçlarını hissederken bedenimde.. Solukların kulaklarımda inlerken Ve doğmamışken daha ay gökyüzünde Kahkalarımız uçuşurken semada Her şeyi bırakıp kollarında can vermeliydim Öyle yüzümde kalmalıydı gülüşün Hiç gitmeyecek gibi.. Nefesimi bırakmalıydım dudaklarına son kez Mutluluktan delirmemek içim delirmiştim halbuki o an Aşk kargaşasıydı bu Şakağıma dayadığım senin dudaklarındı Öp diyordun Gülüyordum Çocukça inatlaşıyordum Neden o mutlulukta kapamadım ki gözlerimi sanki??
Bilmem kaçıncı kez Ve bu defa bir son Kırık dökük binlerce anı diz çökmüş önümde ’bırakma’ diyor..bu bir kahrediş..
Yüreğime ellerini bırak olur ya belki üşürüm Ya da git ne de olsa sen ısınırsın başka tende
Umursamazlığımdan vurdun beni en olmadık bir anda Bedenimin her yerinde hissettim yokluğunun acı zehrini Sustum ,suskunluğumla öldürdüm kendimi Meğer ne eksik yanımız kalmış hayata dair Ne kadar tanımış ki bu deli divane aklım seni Sebepsiz bir sevda Bir yazgının bedeli Gözlerim kadar kara Şimdi ayrılık vakti Kırgınım sevdaya Seni benden alana
Mutluluktan ölmeliydim o gün geceye varmadan... Yorgunum sessizliğinle ört üstümü Uyumam lazım...
Mutluluktan ölmeliydim o gün geceye varmadan... Yorgunum sessizliğinle ört üstümü Uyumam lazım.............................nereye kadar bazen uyumamak gerek...duygu selini kutlarım...harikasın...esen kal...
İstanbul çağırıyor güzelim seni, Temmuzda yolcusun, yolun açık olsun… Ne kadar istemesem de gitmeni, Gideceksin biliyorum, git öyle olsun…
Sen de kalmak istemiyorsun belli, Kaçarcasına hazırlanıyorsun temelli, Belinde kuşağınla, duağınla telli, Gideceksin biliyorum, git öyle olsun…
Zehirlidir güzelliği o mübarek şehrin, Çıngıraklıdır kuyruğu o yaldızlı gecelerin, Ya bayramadır, ya cenazemedir gelişlerin, Gideceksin biliyorum, git öyle olsun…
Aylardır almamıştım kalemimi elime, Bilsen ne sitemler geldi şair dilime, Lakin seni kırmak yakışmaz benliğime, Gideceksin biliyorum, git öyle olsun…
“ Yolun da , bahtın da açık olsun… Varsın bu da böyle olsun…”
yokluğunun acısınla çıkmaz sokaklarda berduş gezmelerim devam ederken ben iki şeye pişmanım biri kavuşamamak diğeri ölmeyi becerememek yoksun yine yanımda ve ben deli düşünceler peşinde yine hayine sarılıp soğularda yatmalardayım yoksun içşte sadece heryerdesin herşey sen sense hiçbiryerdesin taht kurmuşun gönlüme inmiyorsun çucukça sallandığın salıncaktan kendince haklılığın var belki ama ben kulaklarını çekeçeği sonunda ya bu dünya ya ebediyette hasretle konacak buselerim tenine avuölarımdan içereceğim akan göz yaşlarımı işte yine yoksun yanımda sadece taht kurmuşun gönlüme
Ağır ağır gidiyorsun işte parmak uçlarımdan...
Sessizliğin hakim hayatıma,duyamıyorum..
Biliyorum ki sona tek bir adım kaldı artık...
Sen usul usul gittikçe,ben her adımda biraz daha yaklaşıyorum
Ölüm denen gerçeğe..
Ve bu kez daha bir eminim kendimden
Karanlığa gömüleceğim...
Ölüm gözbebeklerimden akıp geçecek
Umarsızlığın içinde umrumdan taşıyor alkole yatırılmış aklım
Hatırlıyorum da...o gün geceye varmadan ölmeliydim..
Birlikteliğimizin bilmem kaçıncı yılı..
Ya da birlikte olamayıp ayrı diyarlardan birbirimize seyre daldığımız
Bilmem kaç yıl...
Siyah beyaz bir türk filminden çıkma ayrılığa şahit iki karakter..
Tam bir çıldırış tadındaydı her şey..
İşte o gün geceye varmadan ölmeliydim ben...
Parmak uçlarını hissederken bedenimde..
Solukların kulaklarımda inlerken
Ve doğmamışken daha ay gökyüzünde
Kahkalarımız uçuşurken semada
Her şeyi bırakıp kollarında can vermeliydim
Öyle yüzümde kalmalıydı gülüşün
Hiç gitmeyecek gibi..
Nefesimi bırakmalıydım dudaklarına son kez
Mutluluktan delirmemek içim delirmiştim halbuki o an
Aşk kargaşasıydı bu
Şakağıma dayadığım senin dudaklarındı
Öp diyordun
Gülüyordum
Çocukça inatlaşıyordum
Neden o mutlulukta kapamadım ki gözlerimi sanki??
Bilmem kaçıncı kez
Ve bu defa bir son
Kırık dökük binlerce anı diz çökmüş önümde
’bırakma’ diyor..bu bir kahrediş..
Yüreğime ellerini bırak olur ya belki üşürüm
Ya da git ne de olsa sen ısınırsın başka tende
Umursamazlığımdan vurdun beni en olmadık bir anda
Bedenimin her yerinde hissettim yokluğunun acı zehrini
Sustum ,suskunluğumla öldürdüm kendimi
Meğer ne eksik yanımız kalmış hayata dair
Ne kadar tanımış ki bu deli divane aklım seni
Sebepsiz bir sevda
Bir yazgının bedeli
Gözlerim kadar kara
Şimdi ayrılık vakti
Kırgınım sevdaya
Seni benden alana
Mutluluktan ölmeliydim o gün geceye varmadan...
Yorgunum sessizliğinle ört üstümü
Uyumam lazım...