KARDAN ADAMLARA VEDA
çocuk, avucunda iki küçük kömür tanesi ile içeri girer ve seslenir annesine:
-- bak, kardan adamın gözlerini yolda buldum, o da baharın gelmesini mi bekliyor anne… * * * bir su damlası : manzaraya sürünce kömür karası gözlerimizi çıkar ortaya buz renkli zemherinin, donmuş ateşimizdeki parmak izleri ve kırmaya çalışır ayaz elleri mevsimin, umutla beslenen bütün filizleri bir nispettir sanki, yoksul ateşlerin odunsuzluğunda. (ucu bırakılmış dizginleridir yaşamın, taze fidanların koparılan dalları) bin tane su damlası: kardan adam diye yazsa da sicilimizin önyüzü iyi biliriz bir damla yağmurda bile, bin tane gökkuşağına açar gökyüzü ama işte o zaman da karanlığın külü, kısır bir örtü gibi örter üstümüzü eşelendikçe daha çok kaybolacağımız, taşkın sularında. (atlılar gökkuşağı altından geri dönerlerken, bahar seli olur akar nalları) milyon tane su damlası: biliyorsunuz değil mi ne olduğunu ayrılıkların bedenimizde kır papatyalarını okşar gibi okşayan, o ellerini çocukların bırakamayız işte bunun için, sıcak yazları arkasına atarak karlı kışların yoksa kim ister güneşin saklanmasını, gecenin karnında. (kış boyu can yoldaşını, gün ışıdığında göremezse eğer bir evin duvarı) sayılamayacak kadar çok su damlası: bizim sonumuz sonsuz ölüm, üzülmeyin ne olur daldan dala konan serçe gibi bu iç döküşümüz size, ölüm korkumuzdur bir damla suda günaydın diyebilmek ise yüzünüze, bu da umudumuzdur gene de pencereden bakmayı unutmayın, gelecek kışlarda. (bir kardan adam istemez mi süpürge yerine, elinde bahar dalı tutmayı) * * * çocuk,elinde bahar çiçekleri açmış bir dal ile girer içeriye ve seslenir annesine: --bak, ne buldum eriyen karların üstünde, bahar kardan adamlar için ölmek demek mi anne… Cevat Çeştepe |