Bozuk Aşk MasalıKapıyı açtım. Ayakkabılarını eline alıp içeri girdi. O içeri girdikten sonra. Kapıyı kapattım. Yüzüme baktı. Ben bakmadım. Ben kendi yüzüme de O’nun yüzüne de hiç bakmadım. Savaşı kaybetmektense, savaşa girmem dedim. İçimden… (Üç kuruşluk adamlara mı dokundun sen?) Dedim ki: Sana üç kuruşluk adamlar mı… Oturdu. Sigara içti. Çay içti. Bana baktı. Güldü. Ağladı. Sustu. (Dokundu?) Babamı aradım. Baba nasılsın? Dedim. İyi misin?.. Ben dedim… Olmuyor. Ama uğraşıyorum. Bir şeyler yaptım. Olmadı. Bir şeyler daha yapacağım. Olmayacak. (Ben ne yapacağım?) Gitti. Ben bir şeyler daha diyecektim. Gözümün ucuyla bakarken korktuğum senin saçının gölgesiymiş (mesela). Bunu diyecektim. Belki gülerdin. Gitti. Ben sana bunu çok yakıştırdım. Aslında... Çünkü sen çok güzelsin. Ben sana her şeyi çok yakıştırıyorum. Ben sana kendimi hiç… Annemi aradım. Babam açtı. Baba dedim. Annem de mi gitti? Kıyıdaki Adam |
Seviyorum böyle şiirleri. Sınırlarda yürümenin başdöndürücü inceliği. Tertemiz.