kriptolu düşler ‘’ at pazarı ‘’eski konaklarda gözlerim duvar ustası baktım her yerde bir çatlak yağmasa da olur yağmur o beni fark etmez gelir geçer nisan at pazarında saat kulesi maktul’ü zaman her saat başı dan dan vurur gecelerimi başkentin kalbi ihanet yoksul olanın aklı Yusuf kuyuda kalan Züleyha kervandakiler mal esir koskoca dünya kaleden şehre inen ağaçlı yolda katillere inat asılan masum gölgeler boynu bükük ve şuh gecekondu yosmaları zarif ve olabildiğince ince yeşil siluetlerde akasyalar iki babalı bir çocuk düşün ikisi de birden ölsün karyağdı türbesinde ne olur ki incinsem eser sinemasından çıkınca ağlamaktan gözleri şişen güzel biriydi annem babam dövmeden önce |
çok şey çağrıştırdı...an an, kare kare...