yağmur şehrioysa ruhlar aleminde bir sığırtmaç’ın dili belki suskunluğum olur sevgilim yağmur şehri ölmeliyim ama nasıl bir tutuklunun kelepçede elleri ağrıyan başını anlamaz yaşamak çekincesi pencereden uzak duran çocuklar ufka küser ayrılığın boyu uzadıkça uzar kırk harami birden ölür toprağa vursa yüzünü yağmur olup elin bir camdan gölgene düşen ebem kuşağı benim benim bu şehirde ruhların hamisi ölü bir kuşun gözlerinde zebun ellerim gitmeliyim ihtimal martısı olan bir şehre yakın tanımsız ve şahitsiz kirpiklerimle beraber asıl meselelerin meselesi divane bir aşığın kıyamet sonrası karşında duruşu Tanrım yapayalnızım |
Tanrım yapayalnızım
aşk"tan sırılsıklam bir şehirde...
sevgimle aynam...