Sükûtun belagat-i IIbelagat-i sükût vurunca gözlerine sanki yaşamıyor bu şehir korsan bakışlarında vuruluyor zaman gurbetin derin kuyularında Yusuf sabrı çağıran sanıklığın hasbıhâl ettiğin duvarlarda yelken yelken açılan parçalanmış düşlerin lacivert akışları sustukça gözbebeklerinde ülke hasreti ölmek gibi bir şey kendine ağ örmek ve; gri yangınların ortasında kül kül intiharına gülümseyebilmek Sude Nur Haylazca |
sustum
kocaman kocaman
yine.