Yıkık KentliGökyüzü gri, sokaklar suskun, Taş duvarların ardında kaybolmuş bir yığın. Bir zamanlar ne rüyalar dökülürdü buraya, Şimdi ise yıkık hayaller kalmış avuçta. Kent sustu, sesler çekildi geriye, Bir yankı kaldı sadece, eski günlerin hediye. Işıltılar kaybolmuş, gölgeler dans eder, Yıkık bir kentlinin yüreği neler gizler? Adımlar ağır, yollar taşlı ve dar, Her köşe başında bir anı, unutulmuş kadar. Cam kırıkları parlar, geçmişin izleri, Ama kentli yürür, sessizce siler izleri. Bir sokak lambası yanar, kimsesiz, yalnız, Altında durur kentli, gözü hep dalgın. Bu şehir büyütmedi, sadece unuttu, Yıkık bir kentlinin hayalleri yok olup kurudu. Ama umut... Hep bir çatlak bulur, karanlık duvarlarda. Bir tohum gibi filizlenir, sessizce, aralarda. Yıkık kentli bilir, bu şehir böyle kalmaz, Zamanla her yıkıntı, yeni bir düşle tamamlanmaz. |