ölü begonyasenelerce en karanlık cephesinde bekletildim evinin ve beni en kuzeyine yerleştirmiştin yüreğinin şimdi rengarenk çiçeklerimi açmadığım için sitemdesin oysa suskun ve narin begonyandım ben senin sıcacık bir iklimde yetişebilirdim ancak; bilemedin ela gözlerinin önünde bir süre can çekiştim görmedin artık perdeleri kapat suya da lüzum yok dikkat et! toprağıma dokunursan öfkesi acıtabilir ellerini kahverengisinin biliyorum şimdi köşedeki çiçekçiye gideceksin yorulma onun söyleyeceğini ben söyleyeyim; "üzgünüm... begonyanız ölmüş efendim." JD/ Narçiçek/ 2000 |