Sevda KalıntılarımŞiirin hikayesini görmek için tıklayın şiirin ortlarına doğru derinleşmişim:) başları biraz sade olmuş..
Sevgim kaldı mı sanıyorsun sana ait?
Sen bitirdin bizi! Başlayamamamız bendendi. Anlaşamamamız bendendi? Peki ya bu ayrılık? O da mı benim yüzümden? Ben mi istedim böyle olsun? Ben mi bıraktım seni ardımda? Bir gün aranmadığımda ben mi terkettim? Adı konmamış bir yalnızlık layıktır bu sıfatsız sevdaya! Biriktiriyorum sevda kalıntılarımı... Sonunda malzemesinden çalınmış bir aşk dikilecek kalbimin caddesine! Yerle bir olmak için çıkılmış katlar olacak içinde! Sen kalbimden çoktan atıldın! Karşılık sadece sevgi istedim senden. Ödemedin! Oysa bu binayı yapmamı isteyen sendin. Belli ki kiradaydın, almayacaktın! Binlerce çivi çakıp duvarlarıma, Boyasını döküp gittin! Kapısını söküp gittin! Böyle tahribatı kaldırır mı yeni gelenler şimdi? Muslukları akmayan, sıvası dökülmüş bir dairede oturur mu görenler? Topluyorum sevda kalıntılarımı... Boyuyorum, renkleri dökülmüş duvarlarımı... İçi nemden çürümüşse de sıvıyorum tuğlalarını... Şimdi bak! Oturulmayacak gibi mi duruyorum? Hayır! Sadece dokunulmayacak kadarım... Vur-kaç oynama benimle! Sarsma kirişlerimi! Vuracaksan, yık! Ya da dokunma tahribatıma! Dokunacaksan dağıt! Tamamen kaldır ortalıktan Ki yenisini dikelim yerine! Eğer malzeme çantanda yoksa aşk; git! Aşktan çalma yeniden yaparken! Sadakatten çalma tuğlaları üst üste dizerken! Yine vurdun kaçtın! Sen mimar kılığına bürünmüş bir kalfasın! Yılları eritip çalışsan, Artık mimar olsan ne yazar! O zaman kalfa kılıklı bir mimarsın! Yazık... Kuramam evimin karşısına, Yıllar sonra gelecek bir otobüsü bekleyen durağı! Sen istedin, ben bu arsaya sevda diktim! Baştan o kadar söyledim; Kalmayacaksan burada boşuna bu duvarları örmeyelim! İtiraz ettin... Israrla o evi istedin... Şimdi al! Bu hale getirip bıraktıktan sonra, Yıpratıp terk ettikten sonra, Ben orayı neyleyim? Şimdi al! Al senin orası! Ben başka kente gideceğim! Artık sen de orada başka tuzağına düşürdüklerinle oturursun! Belki de sana bir sevda kuramayanlarla kendinden ben çalarak, Benim kurup; senin yıprattığın yerde kalacaksın. Onları benim ilaçlarımla saracaksın. Bilmeyeceksin hiçbir zaman; Çaktırmadan çantana attığım merhemleri. Bilmeyeceksin senin için hazırlayıp cebine koyduğum ilaçları. Şimdi bil o zaman sadece şunu: Sitem yazıyorum reçetene! Öfke basıyorum prospektüsüne! Belki de intikam yazıyorum kullanma talimatı bölümüne!... Bunları da sen kurdun bende... Sızdırdın damarlarıma damla damla; Önce merak, tedirginlik, sonra hasret, sonra güven, sonra sevda. Şimdi açtın serumun ayarını, Kaldırıp attın mandalını! Ve artık o serumun hortumundan şelaleler gibi öfke akıyor! Sitem akıyor damarlarıma Gözdenur Ecellizz Şubat-2008 |