KİN VE AŞK
Hiç dönüp bakmadan geriye; yürümek o yolları,
Attığım her adımda bağrıma saplayarak acıları Sensizliğe uzanmak, bile bile kanatmak bizi Sitemlerin,ağlayışların kulaklarımda çınlarken Fırtına sonrası, sessizliği perde çekmiş bulutların; Başka ufuklara yol alışı gibi, Öyle kaçtım senden.. öyle vefasızca terkettim seni Biliyorum, her şeyi mahvettim.. Yırtıp attım beraber yazdığımız senaryomuzu, Yaktım sana giden tüm gemileri.. Gömdüm geçmişe seviştiğimiz tüm günleri.. Gözlerin, gözlerin ya, beni yakan o bakışlar Bir onları silemedim içimden, içimi acıtan o bakışlar Rüyaları kovamam ki sevgili,gündüzleri kovsamda suretini Gözlerin, gözlerin ya, geceleri yağmur gibi yağıyorlar.. Nasıl bir aşk bıraktın bende ne atılır ne satılır Öyle büyük bir kin besliyorum ki içimde Öylesine büyük bir aşkı kızgın ateşte pişirirmişcesine.. Dizginleri kopmuş bir nefret..Deli bir özlemle kırbaçlanıyor.. Sen ki oyunbaz, bizi başka tenlerde harcadın, Söyle hilebaz başka kollara sarılırken hiç mi acımadın, Bir de bende bu kahrolası gözlerini Ve kokunu bıraktın.. Ben neden sevemiyorum kimseyi senin gibi, Neden başkalarına böylesi uzak bu beden, Tuttuğum hiç bir el senin elin değil, Ve baktığım hiç bir göz değil öyle anlamlı.. Nasıl bir tutku bıraktın bende Bu nasıl bir aşktır içimdeki Ve nasıl bir kindir kusamadığım,iltihaplanıp tıkanan.. Ben de bilmiyorum cevabını.. Hiç dönüp bakmadan uzanmak enginlere doğru, Hiç bir aşkı taşıyamamak içimde, Her ilerleyişimde unutmaya çalışmak seni.. Cevapsız mektuplar, geriye kalan bilinmezlikler... Bile bile kanatmak tek taraflı aşkımızı.. Şimdi geceleri kim öpüyor dudaklarından.. Gündüz hangi yalan aşklarda bedenini temizliyorsun, Kimse seni ben gibi sevemezmiş değil mi.. Her tökezlediğinde hayallerimize sarılıyorsun... Kimse seni ben gibi sahiplenemezmiş değil mi Fırlatıp unutulunca bir köşede Çoçuk gibi adımızı sayıklıyorsun... İkimizin dansıydı bu harap sevda,sen benim ellerimi ben gibi tutamadın İhanetin davetkâr ezgilerinde kendine bambaşka figürler yarattın Tek taraflı bir aşkın kurnaz oyuncusuyduk, oynadık ve bitti.. Yazdığımız senaryoda rollerimiz artık çoktan tükendi.. Aşka dair içimde yanan tek alevdin, Sormuyorum artık başka bedenlerde neden sönüp gittin.. Artık sadece içimde kalan aşkına lanetler okur oldum.. Hasretinin yüreğime çöktüğü amansız gecelerde, Sensizliğe küfrettiğime küfreder oldum.. Nasıl bir aşktır bendeki ve nasıl bir kin, Ateş çemberi oldu içimde raks edip duruyor Boynum bükük, içim dağlanmış, her yanım sensizlik kokuyor... Artık ne kadar anlamsız bu yolları yürümek Ve bu sonsuz enginler ne kadar mânâsız.. Cevaplamıyorum artık hiç bir soruyu.. Hiç biri seni geri getiremiyor Hiç biri silemiyor ihanetinin zamana attığı imzaları.. Ece İslâmoğlu - 31 Ocak 2010 ANTALYA .. Serin bir günün gecesi.. |
bu ne büyük bir aşk.. bu ne büyük bir yangın.. bu ne büyük bir aldatılış acısı.. ve ne büyük bir kin dalgası..
işte gerçekten duyguların çağlayıp aktığı bir şiirini okudum nihayet..
içine zehir katılmış bir aşkın panzehiri gibi dizeler..
her arınışta sanki kendini yeneden zehirleyen, sanki kendini yeniden acıttığın, sanki düşlerde sarılıp yattığın geri gelmeyen mutlu günleri özleyen ama gurura yenik bir haykırıştı şiirin..
öyle bir gurur ki, kendini acıtmaktan haz alırcasına
öyle bir ateşki sönmeyen, sönmesine izin verilmeyen bir büyük yangın yeri sonrası yanık ruhların üşüyen titreyişi gibi..
gerçekten şiir doldu içime şair
irkildim aşkına ve kinine dair..
tebrikler:):):):)