Heder masalına romans son.
Efsun deposu dolup yarıda yarım kalmadan önce bu aşk
Sen benim için gözleri gürzler gibi değen bir kadındın İsterse Yalınkat harmanisi bir çırpıda çıkan Herkeslerin hiç bilmediği Kaskapalı sözlerdin Bak Adın menevişleniyor aklımda Bu boşluğun tarifsiz ağrısından suçlu bulup kendimi Kendime infaz müzekkereleri okuyorum Yokluğun yaldızlı bir yapayalnızlık şimdi Şimdi dudaklarımın tiftiklenmesi Bu kadar az görüşüp O kadar çok öpüşülen iklimin geçmesindendir belki İçimde uçarı bir mavi İçini kirlettiğim ne varsa Ödeşiyor ve hiçbir denizi İçimden akan hiçbir su için suçlu bulmuyorum artık Susuyorum… Bu siyah susuş için alıngan yanlarımı Konuşkan uçurumları ağzında çiğdemle geçen Mevsimlere bağışlıyorum Kendini soyunarak söylediğin Bir tek söz için Ardından ateş ve ağuyla Sana susup kalıyorum anladım Anladım İçimin hiç değilmemiş yerlerine Hiçbilmeden değip gittiğini bir zaman Anladım Düş dışında da bir karıncanın ağrısını anlamak Aşkla açıklanmalı bu dünyada İçime kar kaplanları babil göğünün göğsünden Aşk için ölmüş şair cesetleri bırakıyor şimdi İnin İnin kulelerinizden diyor Kaydıraktaşından uçucu hevesler Yalandan masum yanlar ve yanılgılarınızla İçinizin hiç inilmemiş yerlerine inin Yüzü yaza dili kışa bakan saçmam açılıp Saçılıp sende in hadi Hatırlıyorum şarkıları hep ayık aklınla söyler Islanmış kül kokusundan ağzınla severdin beni Katlanmadan önce kimbilir neler etmiş usturalar gibi Narkotikten arta kalan dünyada içimi yavru bir engerek olarak geziyorsun şimdi Aşk dediğin o tuhaf kamaşmanın yatağına Değince insanı değme zehirlerden hızlı öldüren Zehirlerle uzandığın geliyor aklıma En başından beri üstelik Yanımızda yakınçağ kandilleriyle nevrotik dalgıç çanlarının içindeydik Kimileyin su su gibi aklaşıyor kimileyin seller gibi devleşiyordu Hatırlıyorum Gülbezekleri kırılmış kalbimin katedrallerine Sedef balkımların vuruyordu yokken bile Son saz da susuyor ve beni toparlamak hep Şiire kalıyordu senden sonra Şiirle kalıyorumdum hep anladım anladım Bilmek aşkı Ya da aşkı bilmek Hangisiyse Bunu kırkı çıkınca öğreniyor Ve ellikisinde nasılsa İskelet oluyor Akorları hecelerle tutturanlar Ah benim erden yollarına el değmemiş Tirşelere yazan yosmam Ah benim floryam Ah benim enkaz yağmacım Sormalı şimdi… Deniz delinirse sular nereye akar Ve günler şiirle konuşulup aşkla susulan Günler olunca ah benim rezilim Bunu hangi kitap açıklar Şimdi kalbimin omuzlarında yan yatmış, Rüzgarsız ak bir yelkensin sevgilim. Sözcükleri kırık keratalarla giyilemeyen Ak bir yelken… Etol gibi Kendine iyi Bakama emi. 211208İst. |
öncelikle seriye seçilen başlıklar çok yerinde ve etkileyici. "heder masalı" çok özgün bir ifade.
kendi masalımdan pay biçerek sahipleniyorum kendimce.
ki acının coğrafyasında herkes kendince hükümdardır bence.
ilk mısranın ilk harfinden, son mısranın son harfine kadar haksızlık edilmemeli ,
hatta o içsel sitemkar hecelerin
kederine saygı duyulmalıdır.
. . .