YÂDIMA SIRRIN DÜŞTÜ YANDIM ŞAHIM
Eserken bad-ı sabam buldum yolu
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım Geçince kırk kapıdan sundum dolu Yâdıma sırrın düştü yandım şahım… Dalınca kırk makamda nuru özüm Perdesi yoktu canın gördü gözüm Halimi bilmez kimse sırmış sözüm Yâdıma sırrın düştü yandım şahım… Dergâhım atan kalbi yanar oldum Keramet ehli dosta giden yoldum Sadıklar akar durur aşkla doldum Yâdıma sırrın düştü yandım şahım… Çağları gezip aştım cana vardım Sözlerin özün aldım sırla sardım Göklerin sırrı olup yağan kardım Yâdıma sırrın düştü yandım şahım… Bağlıyım Fatma ana muştu sende Hüseyin Hasan aşkı kordur bende İçimde yanan sırmış tütmez tende Yâdıma sırrın düştü yandım şahım… Erenler sofra kurmuş zikre dalar Ellerim mızrap vurur sazım çalar Semaha duran pirim düldül salar Yâdıma sırrın düştü yandım şahım… Ölmeden ölüp vardım nefsi aştım Secdeye çağrı vakti dolup taştım Kuruyan dalda çiçek özde yaştım Yâdıma sırrın düştü yandım şahım… Semada kandil yanar ışık saçar Kulları zikir çekse kalmaz naçar Yönelse kulu candan bela kaçar Yâdıma sırrın düştü yandım şahım… Yorulmaz aciz âdem nefse kanma Gönlünü görür ağlar hikmet sanma Mevla’mı bil ki canlar narda yanma Yâdıma sırrın düştü yandım şahım… |