NAFTALİN KOK/USU
kanırttıkça etleri ardı kırmızı
kalktıkça küller yeniden alevlenen ışık vurgunu alaca ağız sus kuyusu çıkardıkça gün yüzüne buruşuk hatıra içinde sözlerim naftalin kokar ağzımı her açtığımda yıkıldı bir bir çocukları kadar yaşlı sokak katman katman birikti kar yağdı mevsimi uyuttum yağdı tavasında kar yer kürenin ahdimi unuttum molozlar üzerinde dökük tavanı üç katlı kaidesi kerpiç binanın çerçevesinde çocuklar yanakları al eskimez oyunlar kar oradan hiç gitmez sırtlarında yük büyümek ağır kaldırımdan ibaret şehir nereye gider kapılar ? gölgesine basılıp arkasında postal izi gece kondu da yıkım yakıcı içe akan sıvı şiir başlar ağıt yakılır bağır kızarır üstüne eritir içimde ki burukluğu saygı duruşu altında saçaklarda rüya besliyor zaman yakalanıyoruz nerde kaldı büyümek! küskün nabız atıyor nazlı güzel günlerin sayıklamalarda olmasa hayattayız diyemiyoruz naftalin kokusu ardından |
yitip giden anılarıma
tütsü gibi çeker beni kendine /ben çekeceğime onu içime/
naftalin kokum benim zihnimde ,anılarımın arasında saklı ... bir yerlerde çocukluğumun yanına kıvrılmış..
aşı boyalı ev ziyaretindeydik geçen gün
tebrikler yolculuğa bedava bilet bu güzel şiirinize