DOST YOLUNDA
---- Ozan Bulut’a saygılarımla
Bu sevda, Ozan’ın sazında düzen, Kalp gözüyle, aşkla âlemi süzen, Gönül ikliminde, manada yüzen, Canlar canı dost yiğitler bir m’ola… Ozanların dilinde, hak söz olsam, Elinde mızrap, çalınan saz olsam, Zemheride muştu, gelen yaz olsam, Sadağında ok-yay olmak zor m’ola… Kelime oldun, gönüllere yağdın, Cümle olunca, KÜRŞAD adlı dağdın, Sırlar ülkesine, dikilen bağdın, Yirmi dokuz harf bildiğim sır m’ola… Andırın Yaylasında, coştun yine, ŞEHİT, adın duydun, bir hoştun yine, Duramadın, dağlara koştun yine, TURAN diye, yanan yürek, kor m’ola… Gönül çercisi oldun, gezdin durdun, Zalimler önünde, aşılmaz surdun, Hainler içine, bir çadır kurdun, Kurulan çadır, Ozan’a dar m’ola… Kalplere, ÜLKÜ ateşi yakarsın, Pusatlanıp, şu dağlara bakarsın, Burcu burcu, TURAN-ÜLKÜ kokarsın, Bundan daha güzel, koku var m’ola… Ahmet Bekâr ŞEHİT, güldür solmadı, Nurettin boşuna, ŞEHİT olmadı, Şehitlerin kanı, yerde kalmadı, Hâkim Bey, sende suçlusun der m’ola… Sözü sazı, otağ kurdu gönlüme, Sığdırdım TURAN’I, yurdu gönlüme, Dosttan ırak kalmak, urdu gönlüme, Ozan Bulut, Yorulmaza ser m’ola… Kalbimiz, ritim tutar, yok sazımız, Kışa benzer, sonbaharla, yazımız Dosta geçer, ancak bizim nazımız Aşk, dost yolunda atılan, tur m’ola… Canlar, adım koydu, SONBAHAR dedi Yiğitler vatan’a, canını verdi, Bin can olsa, binini de verirdi, Kanatlanıp uçtu, onlar pir m’ola… Erol YORULMAZ’ım, dergâh’ta kaldım, Dersimi Yunus’tan, Yavuz’dan aldım, Cümle dostta, toplan haberi saldım, Toplananlar, gerçek yiğit er m’ola… |