içkili bir akşam
çok üşüyorum arsız duama çok.
içkili bir akşama sürülüyorum bu acıdan. kederim her kadehe bir ısmarlanış, her gözyaşına bir dalış, susturdun beni en hayat dolu anımda, aşkın kirli kanı dolaşır oldu damarlarımda, çekilemiyorum bu bedbah dünyandan. silik kalıyorum yazdıgım mektubun bir köşesinde. ısrarlı bakışlarım taşıyorum arkamdaki dünyaya. gözleri mi kayıtsız veriyorum sana, nedenini bilmediğim şeydir beni sana tutsak eden, her gece başka bir kadehten uyanıyorum, ısız sokaklardan yalpalayarak alıyorum yol, ansızın kendi mi dört duvar arasında boluyorum, duvarlarda ağlıyor,duvarlar hasta... gölgem den kaçış arıyor ruhum, bedenime agır geliyor bu yanlızlık, sıfır noktasında uyuşku yatıyorum, uyanmak yeniden bir çıldırış yeniden cinnet... yüzümde gezen her kadına düşman oluyorum, çaresizliği yaşıyorum içkinin tılsımında, uçuk ve soluk hayatın üzerinde dolaşıyorum kendimden habersiz. üzerimde on dört şubatan kalma bir gömlek, ayağımda beş eylülden kalma yırtık kundura. kelimleri bağladım ayrılık mektubunun bir ucuna, şimdi sana geçmişten bir anı ısmarlıyorum, içinde on dört şubatan kalan bir gömlek, gömleğin cebinde alkolü gecemden bir kadeh gözyaşı. |