Dur git/ me
dur gitme
aslında ! sakladığın çok şeyler var değil mi benden mavilerine kurşun işlemiş semalarının ağlamasına neden göçmen kuşlar terk etmiş de haberin yokken şehrinden sarı başaklar gibi bu..bu yüzündeki soluşların neden oysa / ki gülüşlerinde gün batımını öldüren ne düşlerim vardı seninle bir kış masalını unutturacak kadar mutluydum ellerinde sancıların güldüğüm o göz bebeklerine kadar yürümüş tenimi teninden sürdüğün bu mülteci hükmün neden ben ne vadiler gördüm o ürkek gözlerinin derinliklerinde en kutsal aşk denizinden geçtim tek varışımdın yine sen katarlar şimdi iz sürerken biten yalan aşkların peşinden benim / se tek hilalim ayım ve tek seher yıldızımdın sen bak şimdi gözlerimde hasretine biriktirdiğim çakıl taşlarım var ellerimde seni her özleyişimde hasretine sektiriyorum her seferinde ve aklımdan gitmeyen o ılıman sevgi dolu sıcak sözlerinle kal... git / me .... yok / sa katarlar önüne katıp silerler seni bu aşkı şehrimden ya şimdi dudaklarının izi anlımda bir köz parçası gibiyken bende şafak kızılı bir ölüm bana ellerini çekişin ellerimden dudaklarına mühürlü dudaklarımdan bin feryad çıkarken ve hiç bir ateş böylesine köz değil yüreğime gidişinden dur...git / me susuzluğunu yaşayan çorağa benzetme şu deli ömrümü bu avuçlarımdaki sıcaklığın dönmesin bende harı ateşlere beni...gözlerindeki batımlarda yiten çocuklara benzetip de bir damla su gibi kayıp..kayıpta gitme ne olur ellerimden gidecek / sen! pusatsız bir hayalin yörüngesine sen sar sarmala beni namlusu ölüme doğrultumuş şimdi bir deli yüreğim ben yivle setin raksına benziyorken hasretin şimdi yüreğimde gidecek / sen ..eğer sar beni ellerinle şafaklara ağıt yakan lekeli kefenlere ya da .... ya da.. .dur git / me... |
hüzünlü şirler neden böyle daha lezzetli oluyor ki?
acılar neden içimize işlemiş ki?
neden, vuslata ermek bu kadar güç ki?
neden , sevgi-aşk bu kadar özel bir kelime ki.
neden...
bi nedenler bitmez ki,,