Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
Ah, küle gül düşüren elleriydik zamanın yandıkça büyüyordu gözlerimizin aydınlığı
boğazımızdan geçmiyordu gemiler açlığında ve tuzulluğunda barınırken denizlerin yalnızdık bir bakıma bir bakıma silahsızdık yorgun yüreklerimizde tünerken hacmi belirsiz zehir akşam camlarına vuruyordu geçmişin gölgesi kara bir yılan gibi ensemizdeydi vurgun
ah, sarıldıkça kavruluyordu mavnalar asıldıkça göğsümüzde beliren o güce korkusuz ve cüretli bıçaklardık kestikçe kanayan sümbüli bir gülüşe saplanıp kalıyorduk suskun
neredeydi o özlediğimiz ummân çetelesinde kaç acıyı saklayan boşluk ikbâl/ gözyaşlarımızda kaynayan bir pınardı masaldı her rüyânın eteğinden boşalan şarap zaman/ yediveren ellerimize bulaşan saatin dölü bir ölü gibi kifâyetsiz dolaşan rüzgârdı sancağımızda bir ölü gibi esefli ve durgun
ne gemiler yaktık susuzluğumuzda al bir bayrak gibi şahlandı aşklarımızın anavatanı ne siperlerde yüz vermedik küstah şeytana alınlarımıza yazılmışken Kaptan-ı Deryâ çılgınlığı sükûn ak kefenli bir kelebekti yalnız ne yıldızlar söndü mihrabın sabah yelinde gün azgın bir tufan gibi oturdu benzimize kan kızılında bir muharip gibiydi yorgun
ah, güle kül düşüren gözleriydik zamanın andıkça büyüyordu ellerimizin ittifakı
öyle ki nasıl unutulmazsa vatan kokan bir toprak biliyoruz hiç ölmeyecek sevdanın destanı yandıkça göğsümüzdeki ferman
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Göğsümüzdeki Ferman şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Göğsümüzdeki Ferman şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sitedeki sevdiğim şairlerden nevzat..bazen bohem bazen hayatın inadına bazende köşeli söylemeleri vardır ..kendi sesinin şairidir..kendisinin resmini görmesem bazen onun en az 50 li yaşlarda olduğunu düşünebilirdim..Şiirindeki oturmuşluğa bakarak..
kendi diliyle diğer şiirlerine göre biraz daha farklı bir şiir bu..söylemeye ve sese dikkat çekilmiş..zaten ah..! ünlemleri bunun en güzel işaretçisi..geçmiş zaman çekimlerinden şimdiki zaman karşılıklarına uzanıyor..(a) ve (ı) seslileri çokça kullanılmış..daha önce bir arkadaşa yazmıştım bu konuyu..a ve ı seslileri düz rahat söylenebilen seslilerdir..(e ) ve (i) lerle de vuruculuğu tiz çıkışları yakalarsınız..kısacası bu şiirinde nevzat ne anlatmak istediği kadar ses ve ahengede önem vermiş ..
ah, sarıldıkça kavruluyordu mavnalar asıldıkça göğsümüzde beliren o güce korkusuz ve cüretli bıçaklardık kestikçe kanayan sümbüli bir gülüşe saplanıp kalıyorduk suskun
en çok beğendiğim bu bölümde ritm birden yükseliyor örneğin..bir anafora kapılıyorsunuz..sümbüle benzetiyor yarin gülüşünü ne kadar yumuşak hemen yanında bir bıçak sözleri kan revan içinde..yanyana gelmezleri yan yana getiriyor şair..yandıkça büyüyordu gözlerimizin aydınlığı derken bile
öyle ki nasıl unutulmazsa vatan kokan bir toprak biliyoruz hiç ölmeyecek sevdanın destanı yandıkça göğsümüzdeki ferman .... Şiir öyle bir finalle noktalanmış ki lal kalıyor kelimeler tarife. Ferma gelir Yanar insan Sevda ile.
çok sevdim...3 kez okudum...yedeğime aldım...
tebrikler sevgiler ve selam ile...
aşk daim olsun...cg