BOŞUNA UĞRAŞMA
Boşuna uğraşma yağmur
Ağlayamazsın… Bir annenin ağladığı kadar Şimdi git, tutun mavi açan gökyüzüne Caddeleri seyret, dar sokakları Gecenin kuşatmakta kararsız olduğu Çılgın atışları, çığlığını intiharların… Sonra in dağ başlarından usulca. Dur orada, hayalini çiz gördüklerinin Yorgun nefeslerin, umutların Birdenbire yok oluşunu doğru bilinen yolun Başaksız tarlalarla dertleşir ışıksız perdeler Ve yalnızlığın kıskanç gözleri Nasıl düşerse Tsunami yemiş gibi Nerden geldiği belli olmayan Sahte iklimlerle uyutulur düşlerimiz Öğütülür dişlerinde acımasızca canavarların Savunmasız, soluksuz bir kadın Kimi kimsesi yok gibi Üşüyor mu o soğuk odada, bilen yok Ardında ne kaldı, kan mı ağıt mı? Yoksa düzmece bir rapor muydu kefenden yatağı? Bilirsin. Geceleri ayaklanır hüzünler Çünkü bütün acılar, ikizidir birbirinin. “Ateş düştüğü yeri yakar.” Derler bu yüzden Boşuna uğraşma yağmur Eylül kokar, hüzün kokar Bu şehrin kaldırımları Yürekleri zehirleyen arılar Çiçek yoksunu otlarla beslenirmiş. Ve bulutlar Girdap gibi döner durur başımızın üzerinde Ne kural tanırlar, ne yasa! Sussam bir türlü söylesem bir başka… |
Girdap gibi döner başımızın üzerinde
Ne kural tanırlar, ne yasa!
Sussam bir türlü söylesem bir başka…
..............................
Gerçekten çok güzel bir şiirdi okumaktan haz aldığım.Kutladım,sevgimle...