ASIRLIK SEVDAM TÜRKMENELİ
Ne desem,
Ne söylesem, nasıl anlatsam Anlatamam derdimi Anlatamam hasretimi Öksüz kalmışam… Yalnız kalmışam Yitik sevdalara delice sevdalanmışam Duydum Türkmen elleri esaret altında Can evimden vurulmuşam Derdimi, hasretimi anlatamamışam Yüreği sızlayan yok ki… Anlayan yok ki… Dinleyen yok ki, oy gavim gardaş, men ölmüşem… Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… Kerkük’e sevdalanmışam Kerkük sevdası yüreğimde kor olmuş Yanıyor yüreğim Yanıyor alev alev Yıllar yılı kovalamış, ha bre harlanmışam Sönmemişem… Çıra gibi tutuşmuşam Yanmışam… Yıkılmışam, oy, ayağa kalkmışam Nice Koçyiğitlerle uğraş vermişem Kanlı gözyaşlarım akmış damla damla Kerkük yollarında Dicle’ye karışmışam Kanlı gözyaşlarım seccademde göl olmuş Bu da yetmezmiş gibi, Kerkük’ün hasreti yakıyor beni İçim yanıyor, yüreğim yanıyor Oy ne diyem, yüreğim yanıyor, Yanıyor be gavim gardaş… Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… Asırlık Türkmen yurdu Kerkük, Musul, Telafer, Altunköprü Bunu böyle bilmişem Tarih kitaplarında okumuşam… “Übeydullah Bin Ziyat” Hicri elli dört yılının rebiü-evvel ayında Cihon ırmağı yolunda, Necari, sonra Bekend bölgelerinde Türkmen yiğitleri görünce cenkte Bu ne yiğitlik Bu ne cesaret diyerek hayran kalmış İki bin okçu Ve iki bin savaşçı seçip Irak’a göndermiş… İşte o kutlu günde Atalarımla Basra’da otağ kurmuşam, Irak Limanında yalın kılıç gezinmişem Saldıranlara karşı dik durmuşam Boyun eğmemişem Yemen’de isyan eden oymakları bastırmışam Alp olmuşam… Eren olmuşam… Alperen olmuşam Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… Türklüğümle gurur duymuşam Abbasi devletinin tarihini okumuşam Orta Doğu’da İslam Dünyasında Hassas roller oynamışam Hepsi şan dolu, şeref dolu Sayfa sayfa tarih yazmışam Zorlu uğraşlara girmiş Zorlu zaferler kazanmışam… Türkmen adı dolanmış diyarlarda Dostlar çadırıma sığınmış Düşmanlarım kaçacak delik aramış Rabbimi tanımışam İslam’ın sancaktarı Hilalin bayraktarı olmuşam Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… Übeydullah Bin Zahir’in Horasan’a vali olduğu dönemi görmüşem Türkistan’ın değişik yerlerinden, Ana yurttan kalkıp yürümüşem Halifenin isteği üzerine, yola düşmüşem Yılda iki bin Türk’le Irak’a Bozkurt olup yürümüşem… Yurtlar kurmuşam… Vatan demişem bu toprağa, Böyle bilmişem Karış karış asil kanımla sulamışam İşte o günlerde, Ergenekon’dan sonra, ikinci kez doğmuşam Bu toprakları yurt edinmişem Irak’ta yirmi iki boya ayrılmışam… Cepni, Kınık, Kıyığ, Bayındır, Rafa, Silferi, Afşar, Bekitla, Bekder, Bayat, Oğuz boyuyum demişem Yezgir, Aymer, Kırablık, Akder, Eked, Tutraka, Avleyin, Dilğ, Tükır, Bıcık, Guldu ve Çırıklığ Oğuz boyları olarak El ele vermişem Destanlar yazmışam, destan olmuşam Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… Selçuk Oğulları Türkistan ovalarından İndiler yalın kılıç Mezopotamya’ya İslam dinini kabul ederek Rabbime kul olmuşam Övülen kavim olmuşam Yurt edinmişem Dicle ile Fırat arasını Hakkın kılıcı olmuşam Deli poyraz olup esmişem Zalimlerin başını kesmişem. Tuğrul Bey önde Çağrı Bey önde, nice seferlere katılmışam Musul’u, Kerkük’ü yurt edinmişem Nice Atabeylikler kurmuşam Durmamışam… Yorulmamışam Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… Tüm cihana nam salmışam Nice atabeylikler kurup tarihe yazdırmışam Musul’da, Erbil’de, Kerkük’te Kapçak atabeyliği kurmuşam Ve daha nice, Irak’ta hükümetler Ve daha nice, Irak’ta bağımsız devletler kurmuşam Celayir hükümeti Karakoyunlu devleti diye anılmışam Akkoyunlu ya da Bayındır Devleti olarak nam salmışam Irak’ta Safevi devleti denmiş adıma Nice kavimlere baş eğdirmişem Pusatlanıp dağlarda gezinmişem Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… Irak topraklarında, nice savaşlar Nice çatışmalar görmüşem Nice milletlere, nice dinlerin mensuplarına Geçiş koridoru olmuş bu toprakları Vatan edinmişem Canımdan can katmışam Şehit kanlarıyla bu toprakları yoğurmuşam Telafer, Guver, Mahmur, yemin etmişem Altunköprü’de, nice koç yiğitleri şehit vermişem Kerkük, Dakuk, Tuzhurmatu, Kifri’de, Destanlar yazmışam Hanekin, Süleymaniye Ve Mendeli şehirlerinde özümü bulmuşam Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… 4 Mayıs 1924’deki Kerkük halkına karşı işlenen Ermeni, Nesturi veya Livi denen O tarihi katliamı unutmamışam Yüreğime kanla yazmışam Balalarıma anlatmışam, sabır demişem Sabretmişem… İntikam alacağım günü beklemişem Başlar yirminci asırda Saddam’ın zulmü Yıllar var ki, Asırlık öz yurdumda yok sayılmışam Mustafa Barzani denilen, kendini bilmez O soysuz Yahudi ile hesaplaşmışam Saldırgan soysuz itlerin canını almışam Bıkmışam… Usanmışam… Yılmamışam… Esareti kabul etmemişem Çakal soyunu unutmamış Kendini İsrail’e adamış Mesut Barzani ile cenge başlamışam Yalnız kalmışam… Naçar kalmışam İslam Dünyasına haber salmışam Haber alamamışam… Susmuşam… İçime atmışam… Silahsız kalmışam… Ana yurduma haber salmışam Gözüm yollarda, uykuya dalmışam… Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… Siyonist lider Theodore Herzl İbretle Bakın… Hayretle bakın… Bakın ne diyor Bunu tarih kitaplarından okumuşam "Bir tek plan aklıma geliyor. Sultan’a karşı bir kampanya açmalı, Bu iş için de sürgün edilmiş prensler Ve Jön Türklerle temas kurmalı." Okuyunca dolmuşam, Silah alıp kuşanmışam… Dağlara çıkmışam Ve okumaya devam etmişem Düşmanımı tanımışam Ne diyor soysuza bakın hele Donup kalmışam… "Kuzey sınırlarımız Kapadokya’daki dağlara kadar dayanır. (1) Güneyde de Süveyş Kanalı’na; Sloganımız Davut ve Süleyman’ın Filistin’i olacaktır." Akıllanmışam… Hainleri bir bir defterime yazmışam “Vaat edilmiş toprak” peşine düşen Soysuzlarla işbirliği yapanları bilmişem Sormuşam… Görmüşem… Sıraya koymuşam İntikam gününü bekler olmuşam Sabırsızlanmışam… Dolmuşam… Karanlık gecelerde yalnız başıma ağlamışam Gecelerime muştu düşmüş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten kalan vasiyeti açmışam Gözümden kanlı yaşlar akarak okumuşam Karar vermişem… Yola çıkmışam… Gavim gardaşa haber salmışam… Doludizgin yiğitlerle uğraşa başlamışam Coşmuşam… Sınırları ortadan kaldırmışam Men özümü Türkmeneline adamışam Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… Gavim gardaş Çağrını sanma duymamışam Çığlıklarına… Feryatlarına… Haykırışlarına kulak vermişem Duydukça yüreğimin korunu harlamışam… Asırlara öncesine uzanmışam Ergenekon’da demir dağları Seninle el ele verip eritmişem O kutlu güne şahit olmuşam Bozkurt’un ardına düşmüşem Rehber edinmişem… Gavim gardaş Tanrı Dağlarından yola çıkmışam Anadolu’yu kanımla yoğurmuşam Vatan yapmışam… Özümde zorda kalmış bilesen Gündüzün karanlığında kaybolan Kansızlarla cebelleşmişem Ve nice şehitler vermişem Ama seni unutmamışam… Türkmeneli Şehitlerinin adını Bir bir yüreğime kazımışam… Gavim Gardaş Sefer vakti geldi hissetmişem Buna yürekten iman etmişem Gecenin bilinmedik vakitlerinde gelmişem Kandili ateş topuna çevirmişem Çağrına kulak verip apansız gelmişem Biraz daha sabret Sende kalmaya… Sende kalmaya gelmişem Asırlar öncesinden Müjdelenmiş gavim menem Men Türkoğlu Türk Men Türkmenem… |