DEĞİL Mİ?
Mevla’mızın pişmiş sözü,
Çoğumuza ham değil mi? Ne remz eder? insan yüzü, Bilemezsek gam değil mi? Yedi göğe kandiller yak, Her ciheti kaplasın aşk, Aç gözünü evrene bak, Yaratılış tam değil mi? Dünya diye çattığımız, Her gün alıp sattığımız, Sonra dönüp taptığımız, Üç beş günlük han değil mi? Tavanlara takılanlar, Karanlıkta yakılanlar, Ayna diye bakılanlar, Esasında cam değil mi? Bu dünyaya konan göçer, Kim ne ekse onu biçer, Ömür ne ki? Gelir geçer, Tüm zamanlar an değil mi? Gece gündüz bize yarken, Gönül vali, beden şar’ken, Bir tarafta gurup varken, Diğer yanda tan değil mi? Anlamsızca andığımız, Hayaliyle yandığımız, Gerçek diye sandığımız? Hakikatte zan değil mi? Bizi böyle hırçın eden, Neyimiz var? kavga neden? Ayrı olsa bile beden, Hepimiz bir can değil mi? Altmış üç yıl gezdim seyyah, Boşa geçmiş ömrüm eyvah, Bir kez kulum derse o şah, Yaralıya şan değil mi? 8.10.2009…Mustafa YARALI |