(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tutsak Saatler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tutsak Saatler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
özlem yapışır kirpiklerime mutluluk kokarken gülüşlerim gölgene ağır gelen düşlerin ve kalbinde aşk diye beslediğin ayrılıkla avucuna alıp götürdüğün hayat benim bilmezsin...
tuvalde yarım gülüşün .... Bu şiir sardı beni dize dize. Tüm gülüşler yarım şimdi, tüm tuvallerin yarım kaldığı gibi. Yaşamlar ve aşklar yarım. Tutunamayışımız bundan belkide. Tebrikler.
özlem yapışır kirpiklerime mutluluk kokarken gülüşlerim gölgene ağır gelen düşlerin ve kalbinde aşk diye beslediğin ayrılıkla avucuna alıp götürdüğün hayat benim bilmezsin...
çok teşekkür ederim sana böyle güzel şiirler çıkmıyor pek,sevgilerimle...
özlem yapışır kirpiklerime mutluluk kokarken gülüşlerim gölgene ağır gelen düşlerin ve kalbinde aşk diye beslediğin ayrılıkla avucuna alıp götürdüğün hayat benim bilmezsin...
merhaba güzel ustam kutlarım bu muhteşem şiirinizi. sustum kaldım. evet ben bir tek dizede vuruldum. gerisi sizin takdiriniz. bırakmadık ki güneş girsin içeri bırakmadık ki aşk bizi bulsun bırakmadık ki sevgi anlatsın derdini bırakmadık ki çocukları anlayalım bir gülümsemede bırakmadık ki bu şiirler neyi anlatır bırakmadık ki kuşlar döndüklerinde konacak bir dal bırakmadık ki çocuklarımıza yaşanacak dünya bırakmadık ki tüm yeşilleri ayazlarda yaktılar yarına kalmadı bırakmadık ki önce umudumuzu körelttiler bırakmadık ki sevgili doyasıya sarılsın bırakmadık ki önce insanı severek başlamak vardı hayata bırakmadık ki üzüm bağlarını erken budadık şaraplar bile kana karıştı bırakmadık ki ellerimiz birleşip güç olsun bırakmadık ki bir gülü büyütürken sular kesilmesin bırakmadık ki aşka ayrıracak zamanları tv lere kurban ettik bırakmadık ki şairlere inaçları kalsın insanların bırakmadık ki bir lokma et için kuşları vurmaktan bırakmadık ki şiir yazıyor diye insanları yakmaktan bırakmadık ki türküye uzanan sazları kırmaktan bırakmadık ki sokaklarda unuruyla ekmek parasını kazanananları bırakmadık ki üstüne gül koklanan kadınları iplerde soldurmaktan bırakmadık ki apış aralarından başka bir yerlerde de namus var diyenleri bırakmadık ki tüm beyazları kirlettik bırakmadık ki bir şarkının içinden geçerken apansız üşümeyi bırakmadık ki sahi hani güneş gireckti içeri bırakmadık ki önce yüreğimizin perdelerini kapadık aşka bırakmadık ki sözylenecek söz insan kalmaktan başka sizi ayakta alkışlıyorum canım kardeşim kızsan da kızmasan da bırakmadık ki yarına yaşanılacak bir dünya. yine de sen en güzel düşe sakla kendini........aşkla yansın yüreğin. sevgiyle kal.... kurtarıysa bu dünyayı aşk ve aşıklar kurtaracak ....haydi musade neredeyse sabah olacak. bırakmadık ki sabahlar olsun..................gün girsin içeri....bırakmadık ki.............
sormayın unuttuğumuz o kadar şey var ki bırakmadık ki umut girsin içeri hep karanlıklarda ekildi tohumlar hep acıya ayarlı sevişmler çocukların gözleri bile şaşı bakıyor şekerlere biz zaten aşksızlık yorgunu vurduk kendimizi kederlere bir elde kalem bir elde şarap sevgi denizinde savruluşlardayız artık hangi liman paklar bizi hangi yağmur arındırır kirlerden bırakmadık ki yağmurlar girsin içeri kapattık tüm evlerin tepelerini oysa ne isterdim biliyor musunuz bu gün evin çatısını yaparken ustalara söyledim gece uyurken tavana baktığımda yıldızları ve ayı görmek bırakmadıar ki bir pencere orayı da kapattılar bunlar herşeye düşman be kardeşim her şeye düşman bırakmadılar ki içimizde yanan bir alev onu da kararttılar onu da kararttılar bize yanmak kaldı hep kurduğun düşte bıraktığın gülüşte kal
İsa inan tarafından 11/6/2009 1:08:38 AM zamanında düzenlenmiştir.
merhaba yeniden keşke yağmurların melodisini dinlesek köpek ulumalarından bıktık bu arada yağmur damlası şiiri ellerinizden öpsün aşkla kalın yaşamın her saatinde umutla kalın
Yağmur Damlası
’ herkes kendi atının sırtında ıslık çalıyor ’
( Hasreti isa )
rüyalardan rezil dönersin bir roman sayfasında solar gülüşün sen olacaksın yokluğunda avuçlarımda büyüttüğüm yağmur damlası sen
‘’ vakti gelmeden sabah bile olmaz ‘’ dedi yürüdü geldiği yerden geri döndü belki de çocuk tanrıyı gördü
kıyamete kadar uzanır namlu doğrultur kendini dağlara yollar gurbete açılır gurbet yollara her aşk girdiği yürekte kalır açılır ayrılıklara
ölüm tekrarlanır teninde gülüşün kundaklanır birileri yoklara yazarlar adını Deniz koyarlar mesela Hasan koyarlar Hüseyin Gülgün ya da Marmara’ya açılan bir köprüdür Nilgün
herkes kendi şarkısına katar rengini kimi siyah kimi mavi
kiminin adı Barış kiminin ki Fellini
kalabalıklara karışmadıysan nereden bileceksin bir yağmur damlasının düşürdüğü tomurcuğun ayaklar altında nasıl can çekiştiğini
tarihin gözleri arkadan bağlı sus diyor birileri susuyor kırık bir kalemde unutuyor kendini zaman ne zaman aynalara baksam kırıl diyor birileri kırılıyor
kızım diyor ki bana baba tarih dedikçe arkamızdan koşan atlar geliyor aklıma korkuyorum baba diyor korkuyorum anlasana kızım diyorum atlar güzel de ya ölüm ölüm at koşturursa diyorum susuyor sus su susadım baba diyor anlasana
korku alçak bir pusudur düşlere giren gülüşleri bölen idam sehpalarının önünden geçerken gözyaşlarıdır gönlüme düşen
Yazdıklarınızdan iki şiir olurdu. Çok güzeldi tekrar teşekkür ederim. Bu arada isabetli karar verilmiş tavan penceresi cazip gibi görünse de güçlü yağmurlarda istemediğiniz melodileri dinlemek zorunda kalabiliyorsunuz))
merhaba sormayın unuttuğumuz o kadar şey var ki bırakmadık ki umut girsin içeri hep karanlıklarda ekildi tohumlar hep acıya ayarlı sevişmler çocukların gözleri bile şaşı bakıyor şekerlere biz zaten aşksızlık yorgunu vurduk kendimizi kederlere bir elde kalem bir elde şarap sevgi denizinde savruluşlardayız artık hangi liman paklar bizi hangi yağmur arındırır kirlerden bırakmadık ki yağmurlar girsin içeri kapattık tüm evlerin tepelerini oysa ne isterdim biliyor musunuz bu gün evin çatısını yaparken ustalara söyledim gece uyurken tavana baktığımda yıldızları ve ayı görmek bırakmadıar ki bir pencere orayı da kapattılar bunlar herşeye düşman be kardeşim her şeye düşman bırakmadılar ki içimizde yanan bir alev onu da karartttılar onu da kararttılar hep kurduğun düşte bıraktığın gülüşte kal
özlem yapışır kirpiklerime mutluluk kokarken gülüşlerim gölgene ağır gelen düşlerin ve kalbinde aşk diye büyüttüğün ayrılıkla avucunda alıp götürdüğün hayat benim bilmezsin...
sararmış şarkılar ağırlar nikotin tutsağı saatler sabahların kuytu serinliğinde gözler sevdaya kapanır hercai saatler güneşe teslimken tüm vaatler gözlerini kapar yalnızlıklara... bir sevgi sayfasında bir hercai menekşe gözyaşlarını sildi...hayat bu şiirin satır aralarında kalemini teslim etmiş şaire.kutladım .çok sevgimle çığıl...
gözlerimden sen geçtikçe"
ne güzeldin Çığılım...
çok şık, ayrılığa, sevdaya dahil olana
kalemin ince ince işlemiş
bugün okuduğum en güzel şiirdi diyebilirim...
ömrüne bereket güzelim..
bayramını kutluyorum sevgilerimle, nicelerine inşallah...