KÜÇÜK DÜNYALARDANkara bulutlarını savamazdı kokusu güzdü yağmura benzerdi ıslak bakışlı yüzü üşürdü rüzgâr gülü kendinden alacaklı açamadığı, demir parmaklıklı dünyası yanardağlar gibi dumanlı gözleri vardı acılarıyla tutunamayan bedeni sevinçlerine uzanamayan güçsüz elleri ortada kalmışlığıyla öyle serseri kurşunlara hedefti umutları, erimeyen kar altı göğü biçerken sabırlarının kıyameti tuz basar sustururdu dilini küçük dünyasında büyüktü ürkek cesareti düşlediği, çokça ı r a k t ı göz atarken hayâl bahçesine bahçedeki fidanın büyümesine izin vermezdi, içindeki güz ihtimâli yavaş yavaş kayarken uçuruma güz ıslığı dinmiyordu kulağında tuttu bedenini, bir sarmaşığın elleri yaz şarkısını kondurdu dudaklarına âniden gelen bir peri güneş, aynasından yansıttı ışığını içine sonra ferah bir su geçti boğazından gündüz, serdi üzerine örtüsünü ısındı rüzgâr gülü ve perinin kucağında, s a b â bir uykuya daldı (….sen yarınlar var mıdır bilmezsin; yaşarsan göreceksin ve umut yaşamı yürütendir ayaklarında…) Hâdiye Kaptan (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
büyüktü ürkek cesareti
düşlediği, çokça ı r a k t ı
Irak olsa da düşlediği...
Umuda tutunmaktır çaresi...
Yoksa nasıl teselli bulur yürekler
Tebrik ve sevgi ile