iki kent'ten yükte hafif olanınanefes alıyorsun şehrinin buğusunda biliyorum sana hiç yalan söylemedim biliyor musun en olmadık zamanda bile gerçeğin en doğrusunu söyledim tenim , dilim, cümlelerim hep çizik içinde senin kanayan hasretin benim içime doğru akıyor "bu kadar mı unutur bir insan" unutabilmek diye bir yetenek var demek ki hep yanlış sevdalarda mola verdiğim için bir ders belki de bana hep sonunda "çünkü yanlıştılar ve sen gidip aşık oldun" demem için mi bilerek aşık oluyorum kendi çaresizliğimi kanatıp kendi intiharlarımı süslüyorum sonra şifa niyetine ama suçlu değilim eğer bir suç varsa sevmek adına zilyon kere tekrarlıyorum o suçlu ben değilim faili geçmişimi de hesaba katarsak senle , haklarım savunmada , adalet tecelli edecek demektir belki de ben cinsimden birine aşık olacak bana benzeyen ne varsa hayatında onlar da dahil olarak benim yüzümü daha büyük unutacaksın yüzümü dudaklarımı öptüğün boynumu kelimelerimde "aşk" "sevgili" karşıtları yok artık onları benim ihtiyacım olmaz diye kullanıp sana vermiştim ya hani o yüzden ne zaman dilimin ucuna gelse o kelimeler şimdi hep eksik hep kullanılmış hep havada asılı yitik kaybolmuş hatta kendini iyi hissedip gidişini ve beni unutmanın ağır hazmini dindirebilecekse tek suçumu itiraf edip cezanı hafifletebilirim evet ben evet ben... kalbinle, yüreğinle damarlarında dolaşan her zerre kanın seni yaşatmaya ancak yeterken ben o kalbine bir de beni sevmeni diledim kahretsin suçluyum özür dilerim unutmak için geç kaldığım sen hatırlamak için çok acısın artık bana syrus |
iki kent....bende derin, bi o kadar da özel yere sahip...
ve şiir...bazen çok şey söylemek isteriz de dilimiz tutulmuştur ya hani...şarkılarla,şiirlerle vb şeylerle kendimize bi çıkış yolu arar ; bunlara sarılırız ya...
şiirin de öyle oldu abla...hele ki bağzı yerler var evet işte bu dedim...
sağlıcakla kalasın abla....