istanbul caddesi!..
seni üzgün gördüğüm vakit taş kesilirim
top mermisi olur da düşer gözyaşların parçalarımı istanbul caddesinden toplayamazlar içim sıra bir yerleri kasıp kavurduğunu bilirim idamıma hükmetmiş kırbaç gibidir kaşların çarmıhta isa sancılarımı sayamazlar bilmiyorum neden mio pasaterieye hiç takılmazdım gençlik parkının önünden bir yol gider sigara izmaritlerinden ibaret ıslak kaldırım ne zaman çıksam, belli olur bu sokaktan geçtiğim köşe bucağı kaplamış sarkıklar gibi baharın kızgınlığına teslim bilmiyorum neden her seferinde çözülür buz tutmuşlar gibi parmaklarım nükseder pamuk ipliği zaafım en derinde dün gecenin ayazında yağmur içtim bir ben vardım ve birkaç başıboş sokak iti hepimiz baştan ayamıza kadar ıslaktık ve titriyorduk, sahipsizdik ve uzanıyordu önümde istanbul caddesi bir balyoz indirmek herostratus, tuhaf yaratık sus pus oturuyor ihtişamı hümayun fıskiyesi civarda ne bir yabancı ne bir bildik isim biraz berduş, belki biraz mecruh ve asi hafif bir burberry esintisini soluyorum gecenin karanlığında kayboluyor hevesim kendimce şair öksürükleriyle boğuluyorum başlı başına ölümüme sebep sevda belası ayyaş bir ahbap bulsam lâflayacak ucuz bira ve o latin şarkıları çalan trak bar aklımda eflatun dudakların namus müptelası ne bir buse kondurmuşluğum ne bir sevişmek yaşamışlığım var idamıma hükmetmiş kırbaç gibidir kaşların içim sıra bir yerleri kasıp kavurduğunu bilirim top mermisi olur da düşer gözyaşların, [taş kesilirim… |
ne bir sevişmek yaşamışlığım var
idamıma hükmetmiş kırbaç gibidir kaşların
içim sıra bir yerleri kasıp kavurduğunu bilirim
top mermisi olur da düşer gözyaşların,
[taş kesilirim…
mükemmeldi...hayranlıkla okudum şiirinizi emeğinizi kutluyor saygılar sunuyorum sağlıcakla şiirle kalın...