ZANLARDA KALAN DOSTUM
Girdiğin yolları çoktan gideni,
Senin ardındaki katar’mı sandın? Gül diye verdiğin çakırdikeni, Bülbülün göğsüne, batar mı sandın? Türbinlere oyna, halka şirin ol, İltifatlar gani, şakşakları bol, Önü aydın, sonu karanlık bu yol, Can gözü görmeyen sapar mı sandın? Beşeri aşkların en uç doruğu, Hakikat bağının ekşi koruğu, Daha eteklerde biten soluğu, Diz boyu tümsekten çıkar mı sandın? Yarı yolda kalma yoldaşlarınla, Yanılgıya düşme yandaşlarınla, Gereksiz döktüğün gözyaşlarınla, Kalbin Allah için atar mı sandın? Camimden guruba yaparsan çağrı, İçimde başlıyor bir buruk ağrı, Sularım denize yaklaştı gayri, Irmağı tersine akar mı sandın? Killi topraklarda, kuru sitilde, Tavına gelmeden dikilen gülde, Daldan dala uçup, gezen gönülde, Tevhit aşısını tutar mı sandın? Kalbin Süleyman’sa ten mezarında, Canın Yusuf ise Hak nazarında, Allah sevdiğini, halk pazarında, Ucuz bir bedelle satar mı sandın? Nede yakışırdı o hoş gerdanlık, Âlemler duyardı sana hayranlık, Tevhitle süslenmiş, Bâki bayramlık, Herkesin boynuna takar mı sandın? Sırtına dervişlik abası giyen, Yaratan yüzünden sevmeyi seven, “Lâ” dan geçip giden,”İllallah” diyen, Gölge varlıklara tapar mı sandın? Sana “RUH” üfleyen, O “RUH”U alır, Dünyada ne varsa dünyada kalır, Salihler ölmeden, Cennete varır, Tekrar tekrar sınav yapar mı sandın? Şekiller bozulur, renkleri solar, En güzel bedenler toprakla dolar, Türlü böcekler yer, yer sana doyar, Her ölen huzurlu yatar mı sandın? Övünmek sadece Allah’a mahsus, Yaralıya derki;”Konuşma sen sus, Kaf dağını aşan, Anka denen kuş, Dönüp de gayriye bakar mı sandın? 26.06.07 Mustafa Yaralı |
Yaralıya derki;”Konuşma sen sus,
Kaf dağını aşan, Anka denen kuş,
Dönüp de gayriye bakar mı sandın?
çok anlamlı ve güzel sözler...selam ve sevgiler...