gezgin mühürsen kırılınca çınlayan es ölen bir kavruk/fakir sokak şarkısının öksüz/kovulgan nemli bakışında savruldun ben savrulduğun yerde hiç olmaz/kervan susmaz kuş bilmez/dil söylemez bir çöl soğuğunda öldüm bil ki vesikalı bir soluktur şimdi ömrüm… peşindeyim seherindeyim bir cenin gibi kıvrıldım nefesine sen öpmezsen/ söyle istanbul serilsin şu delik deşik iskeletime… az gittim hiç geldim bazen dere tepe sen dedim el değmemiş masallar okunmamış hikayeler dinledim hepsi senin sesindi ne efsaneler tükettim ne sürgünler içtim bir bilsen kovuldum cüceler ülkesinden devler ülkesine bazen çok sevdim değişik dillerde ölebilmeyi şimdi kırılınca dağılan günler soluğundayım unut bir gün pasaportunu seni bulayım henüz kurumamış mürekkebini dudaklarımda dişimde dilimde durdurayım RÜZGAR |
keşke bu şiir bana olsaydı...