O NURA ÇIRAK
Nedir başındaki esen fırtına?
Eziyet meydanı, sana mı kaldı? Dağlar mı yüklendi, nazik sırtına? Musibetler yolu, yokuşa saldı. Merhamet evini, ateşler sarmış, Nedir başındaki bitmeyen cinnet? Ömür harmanında çileler varmış, Bu belalar kimden, kime bu minnet? Kahır dikenleri kalbine batmış, Safa gül zarına şimdi ne oldu? Can yakan azabı içine atmış, Bu yüzden mi rengin sararıp, soldu? Yeise uğrayan gözyaşlarından, Rahmet bulutları gücenmiş sana. Durmadan attığın kin taşlarından, Yinede dualar düşüyor bana. Tevekkül ırmağın sükûnla aksın, İnayet kayığı yüzsün içinde. Cefa kasırgası seni bıraksın, Hikmet hazinesi biter mi dinde? Âlem eczasını düzene koyan, Fesat ocağını söndürsün artık. Sabırla şükürle Allah’a dayan, Cümle belaları öldürsün artık. Hidayet ışığı yansın gönlünde, Gururu kibir’i bir yana bırak, Asude yaşayıp kalan ömründe, Allah’a teslim ol o nura çırak. 15.06.2009…..Mustafa Yaralı |
Fesat ocağını söndürsün artık.
Sabırla şükürle Allah’a dayan,
Cümle belaları öldürsün artık.
Hidayet ışığı yansın gönlünde,
Gururu kibir’i bir yana bırak,
Asude yaşayıp kalan ömründe,
Allah’a teslim ol o nura çırak.
İnşallah onun verdiği doğru yolunda
niçe çıraklığa
teşekürler
selamlar