içine kanadın mı beni düşünürken?
aklının ucundan geçtim mi..
beni mi hayal ettin ona dokunurken yoksa bana dokunurken bundan sonra onu mu hayal edeceksin? içine kanadın mı ben düşünürken? yoksa sıradan birşeymiydi bu... ansızın gelip geçen ertesi sabah duş alıp sokağa çıkınca üzerinde kalmayan parmak izlerinden, öpüşlerin izlerini kapamak için yaptığın makyaj ağlayan gözlerindeki yaşlarla akarken ve susarken sen birşey olmamış gibi bundan sonra koynuna girdiğin ben mi olacağım? ben dokunurken sana hayal ettiğin başka biri mi? içine kanadın mı beni düşünürken? yoksa kanayacak yaralara sahip değilmisin artık? onuda öptün mü? sarıldın mı sımsıkı bir nefes gibi içine çektin mi? ve bir nefes gibi verirken yeniden arzuladın mı? almak icin içine.... kanadın mı? yoksa zaten hazırmıydın bu aldanmışlığın hazzına... bir anda mı oldu yoksa uzun süredir planlanan gibimiydi? şimdi unuttun mu? yoksa unutman için zamana ihtiyacın var mı? artık susmalımıyım? vadem doldu mu? arkası imzalanıp kaşelenen bir çek gibi bir başkasına ciro edilen ama en sonunda karşılıksız çıkan bir aşktı bizimkisi şimdi öpüldüğünün hayaliyle gülümserken sen öpemedigim için bu kadar canım yanıyor öpen ben olamadığım için adam değilim artık gereken vasıfları taşıyamadığımın farkındayım sana dokunmak icin gereken adamlık mertebesinden uzak kurduğum hayallerin bir türlü gerçek hayata uyarlanamayanı bu bir türlü seni gerçek sevgilim gibi göremeyişimin bedeli sen bir yabancının kollarında uyanırken sabah uzağında başka bir sabahın köründe alkole basmak yüregimi... içine kanadınmı beni düşününce başka bir yabancının teri düşerken tenine nefesinde bir yabancı nefesi ısırırken dudaklarını gözlerin sımsıkı kapalıyken karışıyorken inlemelerin gecenin gölgelerine aklına geldim mi? benimi aldatıyordun o an kendini mi? sarılıp uyuyabildin mi sabaha kadar? bana sarıldığın gibi... |