D İ L A....( 6 )Ahh…! Dila Varım, yoğum Hiç geçmeyen sancılarım Yaşamdan eksikliğim…! Seni hatırlatan her şey bir parça sen benim için… Hangi sevinci sürsem, iyi gelir acıma ? Yorgun sokaklarında ömrümün ; Gerçekle hayâl arası Gider gelir bedensiz gölgelerin Umarsız dokunuşlarda elim... Silinmiyor/ cam ardı acının buğusu! Ahh…! Dila Sen ömrüme bereketim / din Yağmıyorsun artık kurak kaldı toprağım... Gözümde / kör, sağır renklerim Yeşermeyen siyaha sevdalıyım artık ! Zaman ve mekânda gitgide artar tenhâlık… Çorak bakışlarımda Yalnızlık ısınır mı artık ! Güneşe sürer mi yolunu Durmadan hüznü çizen kalbim ! Sensizliğin sesini vuran sokakta Aydınlıktaki karanlık… Ahh…! Dila Işığım idin ; küçük dünyamdaki büyük güneşim Bütün dünlerim Bütün yarınlarım… Öksüz kaldılar hepsi Gidişinle, gökyüzü düştü üstüme ! Yitik bir mevsimin içindeyim Düş bahçem talan oldu Dağıldı bozgunda çiçeklerim Ahh…! Dila Aklımın duvarlarında yankılanan sesin susmuyor Şah damarımdan kanıyor aşk… Yollar çıkmaz benim dünyamda artık Dünya gözüm / dün Kapandın / kırıldı içimdeki ayna Ağır geliyorum bedenime Nasıl taşıyacak bu yükü ruhum söyle ? Genç bir kadın vardı Gittin / yokluğunda büyüdü, saçları ağardı Sustu hayat türküleri Ahh...! Dila Acı…! Yazılabilir mi ? Nasıl verilir derinliği…? Yazıldığı gibi kısa mıdır acı…? Her eksik zerrem için bir bıçak yarası Çizsem / Karşılığı olur mu ; anlatır mı acımı ? Ahh…! Dila Umutlar çıkıp gitti, açılamaz artık kapılar ! Onarılamaz içimdeki hasar… Her cephede dağılırken, içim nasıl toplanır ? Ümitsizlik batağında Kimseyle barınamıyor yitikliğim… Ahh…! Dila Sarılırken sevdâna ellerim Bilmezdim, sensiz geçecekmiş ömrüm ! İçimin düğümleri her gün artarken Yerinden sökülüyor yüreğim ! Bir kanadı kırık ; ayakları suya hasret Martı gibi sensizim… İç duvarlarımdan öteye gidemiyorum ! Sensizlik sökerken her şafak ; Uykuya aç gözlerimi Karşımdaki resminle doyuruyorum Her saniye binlerce kilometre yol ömrümde Ne zaman duyulacak sesim Bu yolun hangi dönemecinde sana geleceğim ? Uyurla uyanıklık arasında Çoğalıyor gidip gelmelerim… Çöküş hızına yetişemiyorum içimin ! Tek kuvvetim Geçmişin senli hâtırâlarına sıkıca tutunmak Sinde açacak artık, bahar hayâllerim Bekle beni / bekle / bekle geleceğim… Bekle / bekle / bekle bek… (….can bedenden çıkınca da seni seveceğim Dila…) Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |
Varım, yoğum
Hiç geçmeyen sancılarım
Yaşamdan eksikliğim…!
Seni hatırlatan her şey bir parça sen benim için…
Hangi sevinci sürsem, iyi gelir acıma ?
Yorgun sokaklarında ömrümün ;
Gerçekle hayâl arası
Gider gelir bedensiz gölgelerin
Umarsız dokunuşlarda elim...
Silinmiyor/ cam ardı acının buğusu!
Ahh…! Dila
Sen ömrüme bereketim / din
Yağmıyorsun artık
kurak kaldı toprağım...
Gözümde / kör, sağır renklerim
Yeşermeyen siyaha sevdalıyım artık !
Zaman ve mekânda gitgide artar tenhâlık…
Çorak bakışlarımda
Yalnızlık ısınır mı artık !
Güneşe sürer mi yolunu
Durmadan hüznü çizen kalbim !
Sensizliğin sesini vuran sokakta
Aydınlıktaki karanlık…
Ahh…! Dila
Işığım idin ; küçük dünyamdaki büyük güneşim
Bütün dünlerim
Bütün yarınlarım…
Öksüz kaldılar hepsi
Gidişinle, gökyüzü düştü üstüme !
Yitik bir mevsimin içindeyim
Düş bahçem talan oldu
Dağıldı bozgunda çiçeklerim
Ahh…! Dila
Aklımın duvarlarında yankılanan sesin susmuyor
Şah damarımdan kanıyor aşk…
Yollar çıkmaz benim dünyamda artık
Dünya gözüm / dün
Kapandın / kırıldı içimdeki ayna
Ağır geliyorum bedenime
Nasıl taşıyacak bu yükü ruhum söyle ?
Genç bir kadın vardı
Gittin / yokluğunda büyüdü, saçları ağardı
Sustu hayat türküleri
Ahh...! Dila
Acı…! Yazılabilir mi ?
Nasıl verilir derinliği…?
Yazıldığı gibi kısa mıdır acı…?
Her eksik zerrem için bir bıçak yarası
Çizsem / Karşılığı olur mu ; anlatır mı acımı ?
Ahh…! Dila
Umutlar çıkıp gitti, açılamaz artık kapılar !
Onarılamaz içimdeki hasar…
Her cephede dağılırken, içim nasıl toplanır ?
Ümitsizlik batağında
Kimseyle barınamıyor yitikliğim…
Ahh…! Dila
Sarılırken sevdâna ellerim
Bilmezdim, sensiz geçecekmiş ömrüm !
İçimin düğümleri her gün artarken
Yerinden sökülüyor yüreğim !
Bir kanadı kırık ; ayakları suya hasret
Martı gibi sensizim…
İç duvarlarımdan öteye gidemiyorum !
Sensizlik sökerken her şafak ;
Uykuya aç gözlerimi
Karşımdaki resminle doyuruyorum
Her saniye binlerce kilometre yol ömrümde
Ne zaman duyulacak sesim
Bu yolun hangi dönemecinde sana geleceğim ?
Uyurla uyanıklık arasında
Çoğalıyor gidip gelmelerim…
Çöküş hızına yetişemiyorum içimin !
Tek kuvvetim
Geçmişin senli hâtırâlarına sıkıca tutunmak
Sinde açacak artık, bahar hayâllerim
Bekle beni / bekle / bekle geleceğim…
Bekle / bekle / bekle bek…
(….can bedenden çıkınca da seni seveceğim Dila…)
DEĞERLİ ŞİİRİNİZİ ONURLA OKUDUM GURURLA OKUDUM MUAZZAM TADINDA LEZZETLİ DİZLER TEBRİK EDER SEVGİ VE SAYGILARIMI SUNARIM.