Okuduğunuz şiir 10.5.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Günahlarımızın Bedeli
güneşin dokunamadığı bakir bir dize silsilesiyim talan edilmiş bir ömür denizinde kağıttan gemilerim dayayıp yıldızlara kırık merdivenleri içi boşaltılmış bir yarına yakamozlar arıyorum geceden içtim karanlık gösteren yanlarımı zaman yoklarken sabrın telaşını dumanlı bir dağ yutarak aynı zehri soluyorum çemberinde kendimi yargıladığım bir ateş sarıyor duvarlarımı sonu belirsiz tanımsız bir yolculuğun ayak izlerinde can çekişiyorum dört yanımda bedenine zar attığım öykülerim nabzına dokunarak vicdan saatlerinin ay ışığına bulanmış kirli bir zamanı batırmaya koşuyorum
hani unutuluş bir dirilişe gebedir bazen içini dışına kapatmışsındır isteklerini hep erteleyerek set koyduğun duygulara isyana durmuştur hücrelerin mutluluğa teselli saatleri bağışlamışsındır sevişerek aynalarda gördüğün her siluet öfkelidir yüzüne ve çoğu kez ölümle alay etmişsindir ne olduğunu bilmeden sonra bilmediğim yönden bir rüzgar okşar saçlarını ellerin bağlanır kalbin aralanır ruhun bir iç savaş başlatır teninde kucağına yatarsın huzurun kendi dudağından öperek
söz esir alır gün batımında çözümsüz bir bilmeceyi bütün sorgularda korkularını yenmiş cesareti asarsın sevişirsin öyle üryan öyle sefil dudaklarının tuzunu siler tanımadığın biri kendini gözlerine perde çekmiş bir intiharın koynuna atarsın ziyan edersin durmadan seni aldatan kelimeleri duymadığın bütün kinayeler çalar kapılarını deliliğe yorarsın vakitsiz yollara düşen sözlerini kefeni yırtılır sonra gözlerinin bir ağlama duvarında taş kesilirsin sabah piç doğurur gülümsemelerini
karanlıktan biraz siyah çığlıklardan biraz kırmızı alıp kurak bir geleceğe susarsın! uzun ya da kısa berrak veya kirli çok değil günahlarımızın bedeli
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Günahlarımızın Bedeli şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Günahlarımızın Bedeli şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
oturup bir nehir kenarındaki ufak bir taşa alıp eline cayını ve koyup karsına vicdanını sert bir hesaplasmayı yumusak birdilde dizelere dökebilmenin serefine nail olduğunuz icin kırmızı kurdale ya da uğur böceğii aldığınız için değiil yüreğiinizin kağıda en yalın şekliyle dökülebilmesini kutluyorum... Şiirlerinigercekten cok özlemişim....
Okudukça insanı içine çeken ve tekrar okuma duygusu uyandıran şair kardeşimin klasiği bir şiir. Şiiri yükseklere çıkaran bir çalışma.Her defasında daha çok beklenti içinde daha güzel şiir okumaya geldiğim sayfanda hiç yanıltmadın beni,dost. Yüreğine sağlık diliyorum. Sevgilerimle....
" Hani " ile başlayıp giden paragraf ve sonrası eğer okuycuyu daldırıyor, gözlerini kapatıyor ve düşündürüyorsa amaç hasıl olmuş, doğru kullanılmış ve başarılı olmuş demektir bence. Her ne kadar serbest şiirler konusunda hüküm verme ve iddia etme makamında değilsem de; bu şiirdeki şiir tekniği olarak en önemli yerin burası olduğunu, şairin birebir duygularını edebî bir tarzda yaşattığını düşünüyorum.
Okuyucu dizelerden ayrılmak ve şiirin bitmesini istemiyor sanki. Böylesi şiirler başarılı şiirlerdir bence.
Kelime seçimi, imgelemeler de son derece yerinde..
karanlıktan biraz siyah çığlıklardan biraz kırmızı alıp kurak bir geleceğe susarsın! uzun ya da kısa berrak veya kirli çok değil günahlarımızın bedeli dize dize şiir içtim sadece sustum şu an şiirin eşsiz büyüsündeyim,sevgilerimle..
aynalarda gördüğün her siluet öfkelidir yüzüne ve çoğu kez ölümle alay etmişsindir ne olduğunu bilmeden sonra bilmediğim yönden bir rüzgar okşar saçlarını ellerin bağlanır kalbin aralanır ruhun bir iç savaş başlatır teninde kucağına yatarsın huzurun kendi dudağından öperek .................................................................... kutluyorum günün şiirini..
Öncelikle bu şiirin güne gelip gelmemesi o kadar da önemli değil. Bazı kişilerin şiirleri her zaman okunur. Bu sayfanın şairi de sanıyorum okunanlar arasındadır. Seçicilerin şuna dikkat ettiğini düşünmekteyim her zaman. Güne getirilen şiirler okurlara biraz da, “örnek şiir gösterme,” amacını taşımaktadır. Bu da çok doğru bir yaklaşımdır. Sayın Eroğlu’na katılmakla birlikte, şunu da gözden kaçırmamak gerekir; değil burada yazan kalemler, isim yapmış şairler bile tema ve imgede zaman zaman tekrara düşmüşlerdir. Bu da doğal bir şey.
Sayın Eroğlu’nun şiir bilgisini biliyor ve taktir ediyorum; ancak katılmadığım tek şey, şiir temasının, -hüzün, iç daraltıcı, bunaltıcı- türden olup olmaması gibi bir tercih ileri sürmesi ve önermesidir. Hangi tema işlenirse işlensin önemli olan, bunu nasıl ve hangi malzemelerle yaptığınızdır. Bu anlamda bu okuduğum şiir yerine yakışmıştır. Tek eleştirim ise şu olabilir bu şiirde.
çemberinde kendimi yargıladığım bir ateş sarıyor duvarlarımı sonu belirsiz tanımsız bir yolculuğun ayak izlerinde can çekişiyorum
Bu dizelerde sanki ‘tanımsız’ sözcüğü bir safra gibi durmakta. Üstteki ve alttaki dizelere baktığımızda da bu sözcüğe pek ihtiyaç yok gibi.
Günün şiirinde şairini kutluyorum. Tebriklerimle.
Şunu da söylemeden edemeyeceğim. Şiir göreceli değildir. Şiirden anlayan ve şiir bilen yüz kişiye yüz tane şiir sunup, "hangisi?" diye sorulduğunda en az doksan kişi, aynı şiiri gösterir.
ÖmerNazmi tarafından 5/11/2009 4:33:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
ÖmerNazmi tarafından 5/11/2009 4:41:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
"zaman yoklarken sabrın telaşını dumanlı bir dağ yutarak aynı zehri soluyorum" -overdoz- izdüşümsüz, ve bir perdeye döküldü bakışları üşüdü... tebrik ve ışıkla
bitimsiz bir tarifle yüreğinde şiir büyüten ustam,
hiç gitmediğim ve gidemeyeceğim sayfalarınızda gönlümün parmak izidir şimdi bu sözlerim zira, sizden şiir solumak ve bunun değerini anlatmak şahsım adına mümkün değil!
yağmurların sıkça uğradığı karanlık bir ülkenin sürekli ıslanan kentiyim maviden uzak siyaha çalan rengini içime akıtıyor gözlerim karıştırıp nemli toprağa ellerimi kokumu içten içe sindirip küskünlüğünü giyinen çocuk gülüşlerime inat üstünü örtüyorum ölümün kefensiz giderayak her geçen günde ağıtları arkadaş gibi yanına bırakarak üzerinden basa basa geçiyorum solan güllerimin
-nereye (b)akarsam (b)akayım yaş doluyor gözlerim- -nereye (k)açarsam (k)açayım ıslanıyor her yerim-
... ...
günün şiirine ve şairine yürek dolusu sevgilerimle...
Yaralım tarafından 11/5/2009 12:16:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
bir yolculuğun ayak izlerinde can çekişiyorum dört yanımda bedenine zar attığım öykülerim nabzına dokunarak vicdan saatlerinin ay ışığına bulanmış kirli bir zamanı batırmaya koşuyorum
O KİRLİ ZAMANI BATIRMAYA KOŞARKEN YANINA KALEMİNİ ALMAYI UNUTMA ŞAİR...
hiç kimseyide bir diğerinden ne üstün nede aşağı görmedim...
herkes eşit...
kimisi daha iyi yazabilir...kimisi ise daha acemice...
yada size göre kötü olan diğerine göre iyidir...
"Çünkü gerçekten emek veren insanlara teşekkür bırakıyorum. Yani, 'bence' ŞAİRLERE... Eleştiriyi ise asla bırakmıyorum. Durum böyle ortadayken !" demişsiniz...
güne düşen şiiri tekrar kutlarken bir iki kelam etmek istedim..
asılan bir çok şiiri okuyamayan bir kalemim elbet defterde..ve ben çoğunu okuyorum diyen kalem arkadaşlarımın da alnından öperim..(kurul arkadaşlarını bu söylemden uzak tutarak ki onların hepsini okuduğunu biliyoruz artık..)
senin sayfana denk geldiği için özür dilerim sevgili faik..lakin demeden edemeyeceğim..şair hisseder ve şiiri kaleme alır...onun duygu ve düşüncelerinin en yoğun halidir şiir....ve bunu hepimiz biliyoruz ki o anda en güzel şiirdir yazana göre çıkan çalışma...çünkü kendisidir..hissettiğidir...eleştirilerimizi yaparken de çok titiz olmak gerekliliğini düşünüyorum ki zaten çokda eleştiri yapıldığını (yani gerekli doğrultuda ve şairi besleyen anlamda) göremiyoruz defterde...bu defterin en büyük eksikliği gibi gelmekte... bununla beraber çokca dikkatimi çeken bir konu var ki o da yorumlar...arkadaşlar burası çay kahve içtiğimiz dedikodular yaptığımız ev ziyaretleri değil ne yazık ki hani gelirsen gelirim ya da sizde bize buyrun diyeceğimiz... öyle yorumlar var ki bütün şiirlerde aynı ..tek kelimesi bile değişmeden...ee..o zaman bütün şiirler aynı...))) ben çok eski değilim defterde...lakin defterde geçirdiğim zaman içinde gördüm ki yorum sayısı, okunma oranı şiirin kalitesini artırmıyor bu platformda...çünkü pek çok yorumun iade ziyareti olduğunu düşünüyorum... fakat şunu unutuyoruz..benim sürekli olarak keyifle okuduğum bir kalemin beni okuma yada çalışmalarımı beğenme gibi bir zorunluluğu olamaz..ya da senin sayfana sürekli gelen bir kalemin de çalışmalarını senin beğenme gibi bir zorunluluğun..bunlar çok zamandır dile getirmek istediğim lakin bir türlü toparlayamadıklarımdı.. yani bu değil şiir okumak...bu değil şiir yazıyor olmak... yazıyorsunuz şiiri ve asıyorsunuz...hiç abartmadan söylemeliyim ki şiiri usulen bile okumanın imkansız olduğu bir anlık zaman içinde bir bakıyorsunuz ki yorum düşmüş şiire ..ve diyorsunuz ki hangi aralıkta okundu..aslında en olumsuz eleştiridir bu. okumadan yorum bırakan kişi istemeden de olsa yazan kalemin şevkini öyle bir kırıyor ki..ister istemez kişi "okunmayan yada değeriyle, hakkıyla okunmayan şiiri neden yazayım...asayım " demekten alamıyor kendisini..
bu konuda çok daha büyük bir titizlik beklemekte sanırım biz okuyan kitleyi..
özür dileyerek sevgili faik...belki burası yeri değildi ama bilirsin ki sen de düştüyse aklıma yazmadan edemem...
tekrar tebriklerle...her zaman şiir bulduğum bir sayfada olmak keyifliydi...
hani yine geldim şiirini okumaya ...çokta ilgilenmesemde yorumlarada bakıyorum arasıra ...verdiğiniz ling dikkatimi çekti gittiğimde o sayfaya sizinle yazışmalarımızla karşılaştım...ben unutmuştum ama bakıyorum siz unutmamışsınız...
halen aynı şeyleri savunmanız bu konudaki fikrinizin hiç değişmediğini gösteriyor...
ancak o fikir alışverişinden sonra sizin yapmış olduğunuz yorumlara bakmıştım meraktan...
eleştirdiğiniz yorumlardan hiç bir fark görememiştim...ve halen öylesiniz...okumaktan haz aldığınız şairlerin şiirlerinin önünde el etek öpmekten öteye gitmiyor yaptığınız yorum/eleştiriler...
neyi savunuyorsunuz halen anlamış değilim...
ya siz de yapmıyacaksınız...ya da yapanlara saygı duyacaksınız...
hiç ama hiç sizi farklı kişilerin şiirleri altında birşeyler yazmış görmedim:)))
ha diyebilirsiniz sanane?
haklısınızda...
ancak kendiniz ile çeliştiğinizi size hatırlatmak istedim...
ayrıca Hilmi beyi bu konunun tamamen dışında tutuyorum ki gerçekten çok tarafsız birisi olduğunu biliyorum ve taktir ediyorum...
sizi anlıyorum, basettiğiniz forumda benim de görüşlerim var hemen hemen aynı şeylerden bahsettik. şiire, şaire, emeğe saygıdan bahsettik. elsetirdiğimiz yorum türleri ile mutlu olan bir çoğunlukla karşı karşıyız ve bu yüzden şahsıma bile küsenler oldu. tüm görüşlere saygı duydum ve bir daha yazmadım oraya. anladım ki ne kadar düşüncelerimizi belirtsek de birileri çıkıp tabiri caizse; yangına körükle gelip konuyu çığırından çıkarabiliyor. düşüncelerinizi ve birikimlerinizi her platformda dile getirin derim.
şiir sahibinden özür dileyerek burada noktalamak istiyorum sözlerimi şiir dolu güzellikler dileğimle...
işte farkımız burada ben şiir ekleyip kendimi affettiriyorum :-) demek ki benimle uğraşmaktan bıkmışlar ya da sizi daha çok sevdiklerinden olsa gerek. hem niçin tepki versinler ki, doğru olanı söyledik.
ben mesela ayrım yapmadan güzel şiirlerini okuyup yorumladığım birinden bir senedir sayfamda ayak izi dahi görmemişsem bunun başka izahı var mı? ya onlar çok büyük şair ya da bizlere karşı bir allerjileri var. gruplaşmalara devamlı karşıyım.
kısa bir cevap vereyim derken konu yine uzayacak iyisi mi susup biraz daha şiir okuyayım.
aynı olay benim de çok kez başıma geldi açıkcası..ve hatta asmaktan vazgeçmeyi bile düşündüm o anda şiiri...:)))
bir de söylemeden geçemeyeceğim...madem değinmişsiniz...sonuna kadar katılıyorum...şiirin rengi, dini, siyasi görüşü olmamalı..yeni yorumlarken..okumak yada değerlendirmek tamamen kişinin insiyatifindedir..lakin okuduktan ve yorum bıraktıktan sonrası farklı..o nedenle ne olursa olsun şiirin içeriği önce şiir kıstaslarına uyar mı, şiir midir bu demek lazım...içerdiği fikir tamamen tartışmaya açıktır elbet..lakin yorumlarken daha farklı bakmak gerektiğine inananlardanım..hiç inanmadığım bir noktada bile eğer şiir hakkını vermişse şiirliğinin alkışlamak gerekir kanaatindeyim..fikir eleştirisi çok daha farklı bir durum..lakin biz burada kişilerin fikirlerine saygımızı yitirmeden şiir statüsünde şiirin kıstaslarına göre yorum yaparsak daha bir yapıcı olacağımıza inanıyorum... iteye yöneticiler bir de mesaj bölümleri açmışlar...neden..kişileştirebileceğimiz düşüncelerimizi paylaşalım diye..:))) yoksa ne işe yarıyor o bölümler onu da anlamıyorum...
yorumlar konusundaki düşüncelerinize tamamiyle katılıyorum. çünkü benim de başımdan çok geçti. hatta inanmayacaksınız ama birinde şiirimi aşmadan yorum yapıştıranı bile gördüm. Bir "kaydet" buttonuna tıkladığımı hatırlıyorum 10 saniye geçmeden "hata var mı?" diye kontrol için tıkladığımda bir yorum çoktan yapıştırılmıştı. nasıl olduğunu hala çözmüş değilim.:)
güne gelen şiirlerde kısa kutlamalar yapılabilir gayet normaldir. bu kısa kutlama, şiirin beğenildiği ve güne gelmesinin onaylandığı anlamını taşır. hatta bu yorumlar şairi motive eder emeğinin değer gördügü anlamına gelir.
bir diğer konu; özür dileyerek söylüyorum şairlerin diğer insanlardan daha kıskanç olmalarıdır. şiir kıskanılır mi? evet kıskanılıyor. şairler gruplaşır mı? evet maalesef o da var bu sitede. bölgecilik, hececi, serbestçi ayrımı var mı? evet.
benim bildiğim; şiirde şairin kim olduğuna, neci olduğuna, nereden geldiğine bakılmaksızın şiire, şiirin içeriğine bakılmalıdır ve şair sadece bir şiiri ile değil genel olarak yazmış olduğu şiirlerin bütünü ile değerlendirilmelidir.
anlayamadığım diğer bir husus; şiir menüsünde günün şiiri bölümüne tıklandığında neden hep serbest tarzda şiirler görüyoruz? hece şiirleri niçin hep üvey evlat muamelesi görüyor? bunu serbest şiirelere karşı olduğumdan demiyorum çünkü kendim de serbest, hece ikisini de hem yazıyor hem beğeniyorum.
bir de; yorumlar ne hikmetse sadece son yazdığımız şiirlere geliyor. sanki günlük şairiz ve yeni şiir asmakla daha önceki şiirlerimizi kendi ellerimizle kuş uçmaz kervan geçmeze teslim ediyoruz.
konuyu fazla uzatmak istemiyorum ve yorumunuz altında bunları paylaştığım için anlayışınıza sığınarak özür diliyorum. şaire, şiire, emeğe, düşünceye değer ve saygı dileklerimle şiirle kalın.
aşk hep edilgen yürekler bırakır bize ve bu bitmeyen gebeliğin sonunda doğan bebek şiirler. sayalım mı şu dünya da...gerçekten aşkı en doğru yaşayan kaç insan kaldı. ve her defasında bizlere parçalanırcasına ciğerimiz, anlatılar kaldı. üstü kapalı olmayan anlatılar o yüzden üşüyoruz...ya... bir şiirin uçurtma kanadına tutunup ve geçip hoyrat uçurumlardan, ya düşerseki yok. aşk öyle bir şey diye düşünüyorum Faik yine bu şiirini okurken senin. ve güne o kadar yakışmış ki... bu güzel paylaşım için teşekkürler.
bir ağlama duvarında taş kesilirsin sabah piç doğurur gülümsemelerini karanlıktan biraz siyah çığlıklardan biraz kırmızı alıp kurak bir geleceğe susarsın!
iç ile hesaplaşma...gel gitler...acabalar...zamansa akıyor hala yanıbaşından..ucunda mavi görünmeli mutlak...susuyorsak ..nadasa bıraktığımızdan olmalı düşleri...
içselin ağır sancıları çoğunlukla dışsaldan kaynaklanır ama ilginçtir ki içsellik yine kaynağını kendinde aramakta ısrarlıdır çünkü bilir ki dışsalı anlamada/anlatmakta tutunabileceği en büyük güç yine oradadır.
kefeni yırtılır sonra gözlerinin bir ağlama duvarında taş kesilirsin
tebrikler.
Şiir adına herşey vardı. öyle ki kendisi kadardı. hem gönül kadar geniş hem beşer aklı kadar dardı. edebin terk edilişinden yakınmalar günahın gözyaşlarına pınar oluşu vardı. bilir zati her günahkar suçla ceza birbirine yardı... içinden çıkılmaz hale gelince yakınmalar derdimizi anlatmak için iyiki şiir vardı.
deliliğe yorarsın vakitsiz yollara düşen sözleri kefeni yırtılır sonra gözlerinin bir ağlama duvarında taş kesilirsin sabah piç doğurur gülümsemelerini karanlıktan biraz siyah çığlıklardan biraz kırmızı alıp kurak bir geleceğe susarsın! uzun ya da kısa berrak veya kirli çok değil günahlarımızın bedeli
Aspendos şiirleri, hayatın tiyatrosunu işleyen; ironisiyle, anlatımı ve şiir tarzıyla, imge ve betimlemeleriyle durduğu yeri koruyan, şiire saygı duyan ve gün be gün gelişen kalem.
Tebrikler Faik kardeş, senin tarzında ara ara yakaladığım Edip Cansever havasını solumayı seviyorum. Güne gelen seçkiye tebrikler. Başarı ve söz seninle olsun. Şiirle…
ANNELER GÜNÜNDE "one night stand" duruşlar (tek gecelik ilişkiler) , piç sabhlar ve intihar kokulu pişmanlıklar,günahlar yerine , ANNELERİ ANLATAN DAHA DEĞERLİ BİR ESER SEÇİLEBİLİRDİ. DERİM..
şairin diğer şiirlerine de baktım.temalar hep aynı..kısır döngü.. şairin kendini tekrarı; bitişidir.. yanılıyor muyum?
sayın DANIŞMAN ben teşekkür edrim olgun tavrınız için... şiirinize onlarca olumlu görüş yazılmış ne güzel..ben de penceremden gördükelrimi yazdım..yorum yazmamış olsam da dieğr şiirlerinizi okudum..
ve bu şiiri özetle eleştirdim her dizeyi tek tek almak yerine..temayı ve bütünlüğü tek cümleyle eleştirmek istedim..size katkı yapmaktı amacım.zira her eleştiri şiiri büyütür diye düşünürüm..farklı düşüncelere açık olmayan kalemler nasıl büyüyecekler..
"one night stand" duruşlar (tek gecelik ilişkiler) , piç sabhlar ve intihar kokulu pişmanlıklar,günahlar" işlenmiş şiirde dedim..
ve diğer şiirlerinizi de okudum kendinizi tekrar etmişsiniz.. şizofrenik yaklaşımlar epeyce fazla cenazeler,sevişmeler,intiharlar,ölümler..şiirlerinizde sıkça işlenen temalar.. yanılıyor muyum?
bu açıdan bakınca şair kendini tekrar etmiş dedim.. eğer doğru yolda olduğunuza inanıyorsanız devam edin..
ben derim ki, şair toplumun YAŞAMA SEVİNCİNDEN DE sorumludur..ve sağlıklı nesilleri yetişmesinden de....
sayın AKLAMIŞ, MADEM GÜNÜN ŞİİRİNDEN siz sorumlusunuz.o zaman size de derim ki, neden yaşama sevincini yüksek tutan şiirlere günün şiiri bölümünde aha çok yer verilmiyor.. evet hüzün şiirin vazgeçilmez malzemesi..ama dozu artınca insan psikolojisi üzerind eolumsuz etkiler yapar..ve bu şiirleri sadece 30 yaş üstü okumuyor..liseli gençler ve üniversiteliler de okuyor.. sorumluluğunuzu yerine getirirken lütfen daha duyarlı olun..
bu bir öneri seçim sizin.. çalışmalaırnızda başarılar
daha iyi şirilerde bulşmak dileğiyle saygılar sunuyorum sayın Danışman
öncelikle sayfama misafir olup düşüncelerinizi açıkça ifade ettiğiniz için tşk.ediyorum. tabiki her zaman yazdığım her satırın arkasındayım. ama bunun savunuculuğunu ya da açıklamasını yaparak zaman kaybedemem..şiiri iyi okumadığınız ve temanın nereye hangi noktalara vurgu yaptığını kesinlikle anlmış değilsiniz diğer şiirlerimi okumadığınız ve yorumlamadığınız gibi... yazdığım 200 yakın şiirde birbirine paralellik gösteren satırlar mevcut değildir.ki bundan bir önceki şiirim toplumsal bir şiirdir... tabiki yoruma açılan bir şiire eleştiri yapma hakkına sahipsiniz...şair eğer yanlış veya haksız bir eleştiri yapıyorsanız kendini müdafa etmeye ya da doğru olanı nezaketen de olsa açıklama iradesine sahiptir tıpkı yöneticiye yönelttiğiniz bu kadar anne şiiiri varken eleştirisini getirirken kendini izah etme hakkı bulunması gibi.. ki bu saat itibariyle anneler günü bitmiştir..ve benim için hiç bir özel günün anlamı yoktur.sevgi hiç zaman dilimlerine bölünmüş dar alanlara sıkıştırılmayacak kadar kutsaldır..
"ANNELER GÜNÜNDE "one night stand" duruşlar (tek gecelik ilişkiler) , piç sabhlar ve intihar kokulu pişmanlıklar,günahlar yerine , ANNELERİ ANLATAN DAHA DEĞERLİ BİR ESER SEÇİLEBİLİRDİ. DERİM.."
İbrahim bey, bu yazdığınız şiiri yazan üyeyi ilgilendirmiyor. yönetimi ilgilendiriyor. ve normal olarak ben veriyorum size cevabı.
güne gelen şiirin sorumlusu benim... şiir yazan üye değil. böyle bir yazıyı yorum diye şiir altına yazarsanız yönetici olarak ben cevaplarım.
ve ilgili yorumun içinde cevaplamışken neden gelip ayrıca yorum açtığınızı da anlamadım
siz şiiri yorumlayın..şiiri neden yorumladınız diye bir sözüm olmadı. yazdığımı saptırmayın lütfen. üye ister cevabını verir ister sizi engeller.. isterse yoruma kapar...
sayın AKALMIŞ, neden şair yerine siz savunmaya geçiyorsunuz? ayrıca şiirde yazım ,gramer hatası aramıyorum ki.. açıkça yazdım... şiir "one nigaht stand" ilişkileri ve günahlardan piç sabahlara uyanmayı işlemiş ben sevmedim.. sevmek zorunda mıydım.. eğer eleştiri yapmak problem yarattıysa yorumumu silin.. benim bakış açım buydu lütfen yorumlara saygılı olun...
eleştiri istemeyen yoruma kapatsın...
eğer ben burda şiir adına düşündüklerimi yazmayacaksam nerde yazacağım, alışveriş sitelerinde mi?
şiirin ve şaiirn büyümesi adına eleştiriyi önleyerek yanlış yapıyorsunuz.. onun için şairler hala "toplmun ve sanat dünyasının yoksul çocukları"
anneler günü dündü ve dün günde bir anne şiir vardı.. hatırlatayım ve bugünde yine anne temalı şiir var günde ve bugün asılan tüm anne temalı şiirler seçkide... bunu da hatırlatırım siz hala bir tek şiirin altında anneler günü şiiri seçilmeliydi...diyorsunuz
şiirin neresinde hata gördüyseniz ve nasıl bir eksiklik bulduysanız bunu açarak ve olması gerekeni anlatarak yorumlayın şiirleri
HER ZAMAN YARALAYAN AMA BİR O KADAR DA SAĞLAM GÜVENİLİR ŞİİR... KELİMELERİ İLMEK İLMEK DOKUYUŞUNU SEVİYORUM... EMEK NE DEMEKTİR, AŞİKÂR OLUYOR... ŞİİRE SAYGI BU OLUYOR...
SANA VE KURULA TEŞEKKÜRLER EVLAT... SEVGİ SELAM İLE...AŞK DAİM OLSUN...CG
bir ağlama duvarında taş kesilirsin sabah piç doğurur gülümsemelerini karanlıktan biraz siyah çığlıklardan biraz kırmızı alıp kurak bir geleceğe susarsın! uzun ya da kısa berrak veya kirli çok değil günahlarımızın bedeli_____________________Çok güzel bir serbest çalışma olmuş, imgelerin süslediği şiir yerine çok yakışmış yüreğinize sağlık, tebriklerim kalben.
Bugün güzel havanın tadını sahilde doyasıya çıkartırken şiirlere bakamadım ve ne yazık ki böylesine bir güzelliğe geciktim. Biliyorsun senin her şiirin benim için çok değerli ve başarılı,bu konuda hiç yanılmadım.Bu da onlardan birisi... Kutluyorum Sevgili Faik...
"aynalarda gördüğün her siluet öfkelidir yüzüne" , , neye yarar çatık olsada kaşların aynalarda boşa gülümsemeye uğraşma... bırak kanasın ellerinde şiir gibi destanlar destan gibi şiirler ama sen sakın ağlama bırak kırlsın aynalar sen kendine kırılma........ezgim/ce
.... olmayanı geçiremezsin elekten şimdi yıka ellerini dudaklarındayken hala diş izi sadece düşlerinin guslüne soyun eli eline değmedi ki düştüğün bir göz karası ve bir gamzenin zulası kaybolan kelimeleri aramaya çalışma dururken kimliği olmayan bir orgazma savrulurken çığlığında düşlerin düş ötesi sancılarla seviştin üşüdükçe gecede kaybolursun çözemediğin her bilmecede çağırırken zaman üstü sevdalar hiçbir düşü kirletemez kurşun yemiş günahlar . . .
her zamanki duruşu ile..Faik klasiği demek yeterli sanırım...tavında dövülmüş...ustaca şekil almış..
teşekkürler Faik..paylaşmak keyifliydi...
sevgimle..
viki650 tarafından 5/10/2009 2:01:02 AM zamanında düzenlenmiştir.