Palmiye Karanlığı
avuntular doyuramaz sana yoksulluğumu
düşündükçe buzlanır ayaklarımın altı gözlerim gecenin karanlığını alır çağıldayan hasret şelalesinin altında burnuma kahve kokuları gelir sıvanır fincanlara bal rengi gözlerin parklar sokaklar sana doğru gelir gitme patikada izini yitirmiş bir yolcu gibi yok oluş başlar dayanamam ki karakışlar ortasında dil-yürek tutuşturmak boşlukları doldurmak çare diye gülden evlerle çiçekten bahçelerle bana göre değil yer tanık, gök tanıktır saflığına sığınmak, vefakarlığına sığınmak acılardan arınmaktır gitme avutamam kendimi gözyaşını susturur gibi avutamam içimdeki sızıyı sızı yaraya durur yeniler zırhını tüner sineye sensizlik sensizlik palmiye karanlığı olur ah çeker mimozalar mevsim kış olur kurur otları alaca dağların gitme… vardığım her noktada yalnızlık bir geçit olur ılgım ılgım yanılsama olur yalan olur talan olur şu kırpılmış ömür örtünürken üstüne en son yarayı bir hayat ki içten içe kanamaya durur gitme… Müsade Özdemir |