Bak geçiyor yanık devrin kralları önümden, Yazıtları aşkımızın bir avuç gözyaşı altında kaldı.
İçtiğim tütün kadar adım aldı ömür Bakınca dili geçmişin sayfalarına Hatırda kalan Bir nefeste tükenişiydi çırpınışlarımın
Geliyor antik çağın meçhul kahramanı Çehresinde kızılcık şarabı niyetine açılan bir yara Ve ardında bırakılmış sayısız kurban aşk yolunda...
Herhangi bir kitaptım ben Sen de doyuramadığım tek us Gözlerin dolaşırdı satırlarımda Tutsak kalırdım sayfasında hiçliğin Bir lahit gibi karanlıkta kalırdı hikayemiz Sen biterdin Ben hiç bitemedim...
Toz tutmuş bir çeperi vardır yüreğin Bakışları kırıktır aşkın... Yalandan bir taht üzerinde tebessüm Ritminde bir gecenin Kapanmaya yüz tutmuş kapılar vardır
Titriyor aldığın adımların sesi Son serenatıdır bu aşkın Kalbinde bir avuç toprak misali Ardında kızıla bürünmüş bir gece Fısıltılar dudaklarına dokunuyor...
Sonuna gelinmiş bir devir aşk Alev almış yürekler...yanık bedenler Ölümüme kaldırılıyor kadehler Sinsi bir yaşam arifesinde Masum çocukluğum ölüyor Kabullendim Bırakın bu devir de böyle bitsin...
İsyan etme rengine semanın Ki sen ; Mavide de boğuldun gride de Tek kusurun aşkı siyah sanmaktı..."
Saruhan Osmanoğlu S.c
""sevgilim bak, kalmadı feri sevginin, yandı kül oldu doğamadı bir anka gibi yeniden""
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yanık Devrin Kralları... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yanık Devrin Kralları... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ne varsa düne dair, yanık tenli kağıtlarda alev alev us kavuran sen dumanına tutunup uzaklaştıkça menzilimden ben aşkın en yücesinde yine seni izleyeceğim...
ne tahtımdır baki nede bahtım ki, aşkı dört bir yandan saran siyah sadece senin nefes aldığını sandığın karabasan uykun...
... kendi adını henüz yazmamış bir iç ses kıvrılmış matemin dilinde durmadan boyuyor aşk'ın hayalini boğuyor farkında değil elleri o sanıyor boyuyor iki yakadan yükselen çığlık ar/sız bir damarın çatlamış göbeğinden sızıyor ahh çocuk senin gözlerinde alev ve bir masalın ejderhasında kayıp ki henüz daha okunmamış
hükmünü vermiş her sevda nimeti öper gibi ayrılığı üç kere alnından kutsuyor sen o ve kutsal yalnızlık adına hiç uğraşma krallar da ölür zalim bir aşkla vurduymaz bir aşkta giden aşk'a hiç olmazsa dimdik ayakta ahh çocuk senin kalbinde siyah ve bir masalın anlatanında kayıp ki henüz daha elma kırmızı
...şimdi; kral çıplak kral çıplak kral çıplak...krallık çırılçıplak...
siyah,
bazen kırmızı
kimilerine göre beyaz
en güzeli, hiçbirisi
bırak bitsin ..